Yaklaşık on yıl önce Can Dündar'ın Ergenekon kitabını okumuştum. Onda Can Dündar hep şunu söylüyordu; bizim ülkemizde basın öyle bir noktada ki amacı insanlarımıza doğruları anlatmak için kullanılan bir araç değil, toplumu malum şahıslar tarafından istenildiği yönetebilmek için kullanılan bir araç.
Bu gün ise aynı Can Dündar'ın gerek söylemleri gerekse yaptıkları ile on yıl önce eleştirdiği şeyleri kendinin yaptığını görmeye başladık. Özellikle de Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olduktan sonra; bunun için yaşamaya ve sadece kendi ideolojisini insanlara empoze etmek için karşısındaki bütün doğrulukları güzellikleri hiçe saydı.
Sonuç mu?
Kendi fikrini satan insanların gazeteci olarak kabul edildiği bu ülkede; Gazetecilerin işini yapmadığı sorgulanmazken, her nedense gazetecilerin hukuksal açıdan yargılanması en bedbaht hadise olarak insanlara aks ettirilmeye çalışılıyor. Saygılar.