hayatımda bir kez dahi olsa gerçekleştirdiğim eylem. üç gün de olsa yaşadım. şehir hayatına adapte olan insan bir süre sonra o dağ evinin hayallerini kurup onu özlemiyor değil. zaten en fazla bir hafta yetiyor. bir hafta sonra kendilinden şehri arıyorsun yine. yine de insan arıyor işte. oksijen oranının fazlalığından dolayı içine çekildiğinde ciğerleri yakan tertemiz hava, peter gibi kırlar arasında dolaşırken koparılıp yenilen kuzu kulakları, sabah uyanıp kapının önüne çıkıp saç sakal birbirine karışmış şekilde gerinirken günaydın diyen inekler, geceleri ateşin başında pişirilen yemekler ve içilen biralar, gökyüzüne bakıp ömrü hayatın boyunca görmediğin kadar sayıda yıldızı orada olduklarını bilmene rağmen bu sefer gerçekten de görebilmek ve daha bir sürü şey.