gece boyu acaba izlesem mi diye düşünüp sonra vazgeçtiğim film, bir film insanı bu kadar düşündürmemeli, gerçekten izlemeye itiyorsa sizi çeken bir şeyler vardır onda.
kimine göre sikko bir romantik film, kimine göre m.hoffman'ın klasik filmlerinden yani sıradışı bir şey görmüyorsunuz, ama bu ikiside külliyen yalan, bu ülkede özellikle türkiyede ve diğer üçüncü dünya ülkelerinde yaşayıp, insan ilişkilerinde zorlanan herkesin başına gelebilecek olası bir olayı fantastik bir şekilde anlatmış adam, aslında kültür emperyalizmi tam olarak bu, sizin damarınıza öyle bir giriyor ki, siz sadece izleyerek para verdiğinizi sanıyorsunuz ama adam bize böyle bizim ihtiyacımız olanı pompalıyor.
sinematografik açıdan türk sinemasıyla karşılaştırdığımızda kusursuza yakın, lakin bu tarz b sınıfı Hollywood filmlerinin bütçesi bile türk sinema tarihindeki en pahalı filmden yüksek bütçeye sahip.
Oyunculuk açısından başrollerini yetişkinler olarak James Marsden ve Michelle Monaghan ın oynadığı filmde yetişkin rolleri acayip dikkat çeksede asıl bizi ilgilendiren konu, bu iki karakterin gençliğini oynayan oyuncuları kusursuz oyunları. şimdiden hollywood'da yerini alan 95li yıldız Liana Liberato gün geçtikçe kalitesini arttırıp performansını yükseltmekte. önümüzdeki bir kaç yıl içinde geleceğin Natalia portman, Angelina jolie'si olmaya aday oyuncu özellikle duygusal sahnelerde duygu aktarımında son izlediğim filmlerin bir çoğunda bulunan kadın karakterlerden daha başarılı, tabi bunda karşısındaki oyuncunun Luke Bracey olmasıda etkili bir faktör.
son olarak söylemek istediğim öykünün yaratıcısı olan Nicholas sparks'ı tanımadan onun filmlerini izlemeden sakın ola film hakkında eleştiride bulunmayın, lakin bu adamın yazdığı kitapların neredeyse hepsi sinemaya uyarlanmıştır.