sevgiliyi yatırıp kalçasını tokatlamak

entry1 galeri
    1.
  1. 2 akşam evvel yaşadığım muhteşem eylem.

    koray'la iş çıkışı, bir takım alışveriş için yakınlardaki avm'ye gittik. pantolon, kazak vs. alacaktık. sevgilime de dedim, merak etme bir saat sonra eve geçeceğim diye.

    biraz kıllandı mı ne, ben akşam taksim'e gideceğim, arkadaşın doğum gününü kutlayacağız dedi.

    hoppala nereden çıktı şimdi bu yasemin dedim, ne var aklıma gelmedi unutmuşum söylemeyi dedi.

    ben de kıllandım haliyle.

    - olum lan koray, abi sen al o pantolon iyi oturdu, benim çok acele işim çıktı, yarın telafi edelim kardeşim.

    + haydaa, iki dakkada satışı koydun yine..

    - ne zaman sattım be moruk, alacağın olsun. yasemin kendini iyi hissetmiyormuş ya.

    + ya öyle desene be aga. tamam yarın takılırız yine.

    - eyvallah ya kusura bakma.

    neyse atladım arabaya. sevgilinin apartmana doğru bastım. hiç de mesaj atmıyoruz birbirimize.

    böyle nasıl desem, ikimiz de triplerdeyiz sebepsiz.

    sonra iyice çıldırdı benim manita. ben apartmanın önündeyim. aradı beni, açmıyorum, bir sürü mesaj filan atıyor, amacını anlamaya çalışıyorum.

    neyse ben aradım, arabadan izliyorum hala dairede.

    - alo.

    - arkadaşımlayım meleğim, ne bu sinir ya ?

    + hımm öyle mii ?

    - allah allah, evet ? niye güvenmedin bugün bana ?

    + böyle bir ilgisizlik var sende.

    - ya hayır ya aşkım, yorgunum işten çıktım ama.

    + bilmiyorum.. ben de taksim'e geldim sayılır.

    ben de o sıra girdim apartmana, kapısının önündeyim.

    bende de evinin anahtarının yedeği var, sessizce kapıyı açtım.

    - hmm, ışıklarını kapattın değil mi bitanem ?

    + evet, ne alaka ?

    biraz sesi titredi gibi oldu.

    kapının açıldığını duydu, o ara. kapıya doğru yöneldi.

    ve birden karşısına çıkıp sımsıkı sarıldımmm. şoka uğradı adeta.

    + aşkımmm.

    - ya taksim'e gitmişmiş. sen gel bakıyım şöyle.

    sevinçten üstüme sıçramıştı.

    salona geçtik, uzun koltuğa.

    biraz öpüştük.

    - demek sen bana yalan söyledin.

    + bir tanem, sen de beni uyuz ettin ama.

    koltuğa göğüs üstü yatıyordu, al sana deyip bir güzel şaplağı attım kalçasına.

    çok hoşuna gitmişti; acımadı ki dedi. bir tane daha şaplak.

    ve bir tane daha derken, iyice kendimizden geçtik ve sonrası malum.

    neyse eyvallah.
    3 ...