Uzunca bir süredir burada devam ettirdiğimiz laiklik, dini eşitlik, türban vb tartışmalarda osmanlıda islam uygulanırken eşitti herşey, islam laiktir, bakın osmanlıya, osmanlıda hilafet vardı kimseye birşey yaptık mı tadındaki demeçler şeklinde vuku bulan örnektir.
Osmanlıda ilk kuruluş döneminde islami yönetimden ziyada belli bir sistemsel aşamalar bütününü görüyoruz. Belli bir dönemine kadar her dine eşit duran osmanılının yeniçeri ocakları, gayrimüslümlere uygulanan farklı ve ağırlaştırılmış vergi uygulamaları ile bırakın herdine eşit uzaklıkta durmak, diğer din mensuplarına ettiği eziyeti bile yüzü kızarmadan inkar edecek hali yoktur.
Yeniçeri uygulaması gayrimüslüm çocuklarının güya! müslüman çocuklarıyla aynı seviyede olabilmesi, eğitimde eşitliği için ailelerinden alınarak bir beyin yıkamaya gidilmesi eşitlik midir?
Aynı şekilde müslüman olmayanların zaten çok kazanıyorlar lobi bunlar denerek daha fazla vergi verilmesi eşitlik midir?
Bunların dışında konumuzla bağlantılı ancak değinmeden de geçebilecek olduğumuz cariyelik kurumu var. Cariyelerin sadece gayrimüslümlerden seçilmesi bugünkü kapalı-açık tartışmalarına benzememekte midir? Gayri müslüm olmanın odalık olmaya uygunluk anlamına gelmesi şu anda yaşanan kapalıdır o zaman namusludur açık için onların da namusluları var demekten ne farkı vardır? Açığın(!) teminatı da biziz demenin gayet açık bir ayrımcılığın eseri olduğu nasıl gözlerden kaçmaktadır?
Kısaca eşitlik değil osmanlının ta kendisi olsun, yanına bile uğramamıştır..
