trt nin kurtce yayin yapan bir kanal acmasi

entry16 galeri
    ?.
  1. doğru bir uygulama değildir.

    bayrak bir vatan bir kürtçe sorun yaratmaz, insanların dili kimseyi ilgilendirmez yorumu biraz cehalet ya da eksik yorumlama kabiliyeti kaynaklıdır.
    bir topluluğun konuştuğu dilin ne olduğu nelere kadir olduğu konusunda yeterince fikir sahibi olmamız gerekiyor. kürtçe sorunu siyasi malzeme olmadan önce de, kürtçe konuşuluyordu, şimdi de konuşuluyor. bu sorun oy kapısı olarak görülmeden önce de dışarıda bangır bangır kürtçe kasetler satılıyordu, şimdi de satılıyor. net hatırladığım son 26-27 senedir bu durum böyle. yani bu vatandaşlarımızın konuştuğu dile geniş ölçekli bir devlet müdahalesi olmamıştır.

    kürtçe'nin dilbilimsel boyutunu tartışmıyorum. apayrı bir konu. ancak üzerine durulması gereken temel nokta dil'in ne olduğu gerçeği... dil ulusal bilincin anahtarıdır. kürtçe her geçen gün üzerine birşeyler katılarak geliştirilmekte, kürt ulusal kimliği fransa'da, israil'de ve amerika'da kurulan kürt enstitüleri ve kürt dernekleriyle inşa edilmeye çalışılmaktadır. ortadoğu'ya geniş bir perspektiften bakıldığında kürt ulusal kimliğinin özellikle amerika ve israil için ne kadar önemli olduğu görülecektir. bu bağlamda düzenli kürtçe yayın yapan bir kanal, toplumsal yapının asla ötekileştirmediği kürt kimliğini, bu vatandaşlarımızda baskın bir benlik haline getirecek, süreç içerisinde bu hadise bölünmeye kadar gidecektir.

    akılcı ve gerçekçi bir yorumlama yapmak gerekirse, 2002 yılında yok denecek kadar azalan bölücü terör, kürtçe eğitim, kürtçe yayın ve yerel belediyeler kanunundan sonra ivme kazanarak büyümüş, 6 senede yüzlerce güvenlik görevlimiz şehit olmuş ve bir o kadar da vatandaşımız da hayatını kaybetmiştir. bu noktada geniş kapsamlı bir kürtçe yayın projesi ve üstelik bunun devlet televizyonundan yapılması farklı ulusal kimlikle doğru orantılı büyüyen etnik şovenizm ve terörizmin yoğunluğunu yükseltmek açısından tehlikelidir. siyasi yapı her vatandaşına nüfus cüzdanı vererek onu tanır. ancak her vatandaşın yerel özelliklerine vurgu yapan uygulamalarla onu tanımaya kalkarsa, kültürel değil, resmi bir kimliği tanıma uçurumuna doğru yuvarlanır. Türkiye'de farklı kültürler olabilir, imparatorluk bakiyesi olmamız nedeniyle doğaldır, kültürel zenginliktir. ancak tek bir ulusal kimlik olmalıdır.

    tartışmaya açılmış bu konu zamanlama açısından da ilginçtir. başbakanın, türban, avrupa birliği, medya derken kürtçe konusuna da el atması özellikle şu dönemde ziyadesiyle can sıkıcıdır. isteyen kendi arasında istediği dilden konuşur, anlaşır, müzik dinler, eğlenir, kavga eder. ancak Türkiye devleti her vatandaşı ile Türkçe konuşmak zorundadır. Aksi takdirde cumhuriyetin en temel sac ayağı olan "Türk demek Türkçe demektir. Ne mutlu Türküm diyene" şiarının anlamı ve önemi kalmaz, toplumsal gerginlik bir tarafta Türkçe düşmanlığı ile başgösterirken, diğer tarafta da "Ne mutlu Türk olana" tehlikeli noktasına evrilerek başgösterir.

    kulağa hoş gelmeyen fikirdir. bu ülkeyi yönetenlerin beyinlerinden çıkmış gibi de görünmüyor, o yüzden bize ait olmayan beyinlerden çıkma fikirlerin sadece icracısı konumunda olanların talihsiz beyanatıdır.
    4 ...