okunulduğu, öğrenci olunduğu zaman değer verilmeyen, bittikten sonra "ahhh ah, ne günlerdi ama" diye bir pişmanlık-özlem karışımı duygular hissedilen okul yıllarıdır.
-kopya çekmenin dayanılmaz hafifliği,
-öğretmene eşek şakası yapmanın eğlencesi,
-dersi derste dinlemeye çalışıp, bir türlü başaramamak,
-beş karış havada olan aklın, sınav zamanı yerine gelmesi,
-önceleri dışlanan inek öğrencinin, sınav zamanı sınıfın gözdesi olması,
-yaz geldiğinde hissedilen gevşeklik,
-veli toplantılarından ölümden kaçar gibi kaçmak,
-ödevleri ebeveyne yaptırmak,
-eğitici kol seçmek,
-inek öğrencinin defterini fotokopi çektirmek,
-okul tuvaletlerini dumanaltı yapmak,
-disiplin cezası almamak için hocanın eteğine kapanmak,
-"ben büyüyünce" diye başlayan meslek hayalleri kurmak,
-kar tatillerine sevinmek,
-karne alındığı an, dünyanın en özgür insanı olmak,
-arkadaşlarla beraber gelecek hayalleri kurmak,
-dünyayı tanımaya çalışmak,
-öğrenilen bilgilerin hayatta bize ne gibi bir yarar sağlayacağını düşünmek,
-tek ayak üzerinde beklemek,
-öğretmene öğretmenler gününde hediye almak,
-bahar şenliklerinde derslerden uzaklaşmak, iyice gevşemek,
-sağlam dostluklar edinmek,
-bol bol dost kazığı yemek kısacası acısı ve tatlısıyla okul yılları.