gerek ekşide gerekse diğer sosyal bilgi ağlarında film hakkında yapılmayan ve bence söylenmesi elzem bir şey var. ama tecavüz sahnesinden, banjo-gitar atışmasından ötürü bu kaçırılmış. deliverance, çok açık bir şekilde sosyal darwinist bir film. güçlülerin hayatta kaldığı, insanın geldiği yer olan doğaya dönüş ve tanrı'nın yarattığı tabiata karşı sorumlulukları olduğu fikri, senarist ve yönetmence burt reynolds'un canlandırdığı karakterde dile getirilmeye çalışılmış. çalışılmış diyorum çünkü burt reynolds seçimi bence çok yanlış olmuş. fiziken yakışsa da reynolds'un aktör olarak filmin ve karakterin esas ruhunu anlayamadığını düşünüyorum. maalesef onun oyunu daha çok grup içerisinde maço ve sert adam olmaya çalışan, soğukkanlı ve havalı tavırlarıyla, pastoral hayata övgüler düzen bir bıçkını canlandırmak şeklinde olmuş. hareketleri, karate kursuna giden yeni yetmeler gibi. oysa ki filmde sadece köylü şehirli çatışması, beyaz yakalıların, taşralı lümpenlere yukarıdan bakışı yok. her şeyin tabiatta olduğu, esas ruhumuzu acımasız olan vahşi doğada bulacağımızı, modern ve iki yüzlü şehirli hayatının bize giydirdiği uygar maskeden ancak gerçek bir mücadele alanında savaşarak kurtulacağımız gerçeği var. karakter değişimlerinde bunu açıkça görüyoruz. kimi bunu can korkusuyla, kimi ise tecavüzde kıçını kaybedince anlıyor ve silkinerek kendine dönüyor. grubun naif üyesi ise buna dayanamayarak elemine oluyor.