kendisi adam gibi adamdır. alman diplomasisinin en güçlü diplomatlarından biridir belki de.
izlediği politika ile alman birliğini kurmuş; avusturya-macaristan imparatorluğu, rusya ve italya ile yakınlaşarak düşmanı fransa'yı sap gibi ortada bırakmıştır. ancak imparator birinci wilhelm'in ölümünden sonra ikinci wilhelm ile anlaşmazlığa düştükleri için bismarck reis, 20 yıla yakın bir süredir ince bir şekilde yönettiği dış politikayı artık istediği gibi yönetememeye başladı. öte yandan alman genelkurmay başkanı alfred von waldersee'nin rusya ve fransa ile aynı anda savaşılabileceğini, rusya dostluğuna gerek olmadığını iddia etmesi bismarck reis'in yavaş yavaş çileden çıkmasına sebep oldu. tüm bunlar yüzünden eli kolu bağlanan bismarck, 1890 seçimlerinde de güç kaybedince* istifa etti. yerine gelen yeni şansölye leo von caprivi ile birlikte ikinci wilhelm, rusya ile olan saldırmazlık anlaşmasını 1890'da yenilemedi. bu durumdan endişe duyan rusya, bu sefer fransa ile yakınlaştı. ingiltere de bunlara katılıyor ve yeni bir küresel savaş için gerekli ittifaklar sağlanmış oluyor. sonrası her iki cephede birden savaşmak zorunda kalan almanya'nın müttefikleriyle birlikte yenilgisi ve versay anlaşması.
keşke birinci dünya savaşı bittiğinde bismarck hayatta olsaydı da kıs kıs gülseydi.