Başının önüne eğikliği ve her attığı adım yalnızlığının acı gerçeğini ortaya serer o adamın. Asfalta hafifçe attığı adımlarla başlar yine yalnızlığının hikayesi. Usulca yürüdüğü yabancı sokaklar her adımını düşünerek atmasına nedenmiş gibi görünür dışarıdan. Adamın içinde bir his vardır halbuki bir burukluk. Yorgunluk veren umutlar vardır. Göğüs kafesini tırmalayan bir çocuk vardır. tüm bedenini esir edip edip sevdiğine alıp götürmek ister o çocuk. O adamın içindeki çocuk koşamadıkça sevdiğine bir adım dahi yaklaşamayınca, adamın tüm bedeni yavaşlar, adımları ağırlaşır, yürümeye değil bir adım atmaya dahi takatsiz kalır. Yığılır kalır bir az önce zar zor yürümeye çalıştığı asfaltın üzerine. Kıpırdayamaz bir hal alır tüm bedeni. Soğuk ve yalnızlık bir yandan tırmalar bedenini. içindeki çocukta yontmaya devam eder kalbinden başlayarak göğüs kafesinin içini.