saygıyla karşılayarak ve nick altından yürüdüğümüz bob'un affına sığınarak;
ülke ekonomisi ekseninde, hukuk'un bağlayıcılığı ve katılığı olmadan, yargının bağımsızlığı olmadan, sorgulanabilirlik ve denetlenebilirlik olmadan ekonominin nasıl gelişebileceğini halen çözebilmiş değilim.
abd, çin, brezilya suç ve cezaevi oranlarını incelememekle birlikte, suç oranının fazlalığı hukuk sisteminin işlemediği anlamına gelmez..
amerikada'ki bir senatör yolsuzlukla suçlandığında nasıl bir hukuki işlemden geçiyor? türkiye'de bu işlem nasıl işliyor ona bakmak gerekmez mi bu bağlamda?..
yolsuzlukla mücadele'nin öncüsüyüz diyerek 7 sülalesini zengin eden bakanlar,milletvekilleri..
vergi kaçakçılığı başta olmak üzere, binbir yolsuzlukla zenginliklerine zenginlik katan aileler yargılanmıyorsa bu ailelerin kurduğu şirketler denetlenmiyorsa,
işin daha da açığı sayıştay raporları bu ülkede meclise getirilemiyorsa, bu ülkede hukuk işlemiyor, zenginler zenginleşmeye, fakirler fakirleşmeye devam ediyor demektir.
daha çok zenginleşen kesim ile fakirleşen kesim arasındaki uçurum ekonomidir işte.
ekonomiyi derin manalarda düşünmeden önce, en basit anlamı ile bir ailenin alım gücü ile anlatmak, anlamak lazim gelmez mi?..
bir ailenin alım gücünü, yolsuzlukla çalan güruh'a hukukişlemiyorsa, o ülkede ekonomiksel veriler iyi değil demektir.
hukuk'u iyi işlemeyen bir ülkede, ekonomik düzenin iyi olduğunu söylemek bana kalırsa doğru bir söylem olarak gelmiyor.