günümüz dünya siyasi haritasına bakıldığında hem müslüman hem de türkçü olunur. fakat iddia, sav, tez ve söylemlerin dibi boş ve anlamsız olur.
ayrıca islamın kendisi yaşayan değil yaşatılan bir kavramdır. sabittir. kuranı kerim ve hadisler dışında kural koyucu veya uyarıcı mekanizmalar yoktur. okunarak öğrenilmesi gereken ve yine okuyarak öğrenen insanların diğerlerine öğretmesi gereken bir realitedir islam. ama ne yazık ki orta doğu coğrafyasına baktığımızda durumun böyle olmadığını görüyoruz.
türkçülük ise kültürel bir kavram. ülkemizde sadece atalarımızın savaşlarda aldığı galibiyetler üzerinden türkçülük yapanlar var. oysa mimariden, gastronomiye, minyatürden, edebiyata, müzikten, çiniciliğe ve sayamadığım bir çok kültürel özelliği içinde barındıran türk ailesi sadece savaş alanında yaptıkları kahramanlıkla tanımlamak en nihayetinde atalarımıza yaptığımız saygısızlıktır.
türkçülükle islamın bağdaştığı bir çok noktanın olduğu gibi birbirine zıt olan noktalarda vardır. kımız türklerde önemli bir alkollü içecektir. fakat islam da alkol haramdır.
türkçülüğün islama kattığı birçok değer varken, islamı deformasyona uğratan gelen gelenek ve göreneği de vardır. ölünün arkasında yas tutmak türklere özgüdür. islam da böyle bir şey yoktur. sufizm türklere özgü bir kavramdır. islam böyle bir kavram yine yoktur. örnekler çoğaltılabilir.
yukarıda yazılan sebeplerlerden dolayı hem müslümanlık hem de türkçülük savunulamaz. ama hem türk hem müslüman olunur.
