dini inancı, tarikat kararı, moda eğilimi, ideolojik tavrı, politik duruşu, aile istemi, koca görüşü, mahalle baskısı, otoriteye meydan okumanın kendince yorumu vb. yüzlerce sebepten birisi ya da bir kaçı nedeniyle başını örten; bu örtüyü de eşarp, tülbent, şarpa, türban, başörtüsü gibi onlarca ayrı adla adlandıran; üstelik bunu paris tarzı, köy tarzı, babaanne tarzı, kasaba stili, nine usulü, çene altı bağlamalı, gata sistemi gibi kırk çeşit biçimde ve kırmızılısı, allısı, tüllüsü, beyazlısı, versace'lisi, hatta karmakarışık renklisi ile bağlayan kadınların ortak paydadaki adıdır.
onları tek nedene, tek biçime indirgeyen zihniyete, anadolu'yu, kültürel zenginliği, hayatın karmaşasını, karmaşanın içindeki düzeni, çokluğu. çoğulluğu anımsatmalı; **
onlara "başınızı neden babaannelerimiz gibi örtmüyorsunuz?" diye soranlara "siz neden dedeleriniz ya da dedenizin babası gibi giyinmiyor ve başınıza sarık, fes ya da kasket takmıyorsunuz?" diye soruyorlar çünkü.
ne mutlu meselenin, başörtüsü takmak ya da takmamak değil beynin içindekiyle, demokrat ve özgürlükçü duruş ile alakalı olduğunu keşfedenlere!
akıl ile iman arasında kendi dengelerini bulmuş olanların dengelerini bozmayınız lütfen! onların gizli bir bildiği var. belki onlar da turgut uyar'a aşina.
