En rasgele dizilerde veya filmlerde kadının; paylaşılan, kazanılan, kaybedilen, sürekli ağlayan, korunmaya ihtiyacı olan veya yönetilen, bir varlık olarak lanse edilmiyor mu ?
Hangi dizide filmde "elinin hamuru ile" sloganlarını duymuyoruz?
Kadının billboardlarda boy boy bacak, göğüs, kalça sergileyen sex parçası oluşu, ibrahim hacıosmanoğlunun "Karı gibi yaşamadım" cümlesinden daha mı hafif?
Malum toplumumuzda yıllarca kadın başkaları tarafından seslendirdi, bi taraf “Eyy benim baş örtülü bacım” diyerek hayallerinde ki kadını tarif etti.
Diğeri “Çağdaş ilerici kadın” şöyle olur böyle olur diye kalıplar kesti.
Bi taraf “kadın evinin süsüdür”, “kadına evinde ki işler yetmiyor mu? Dışarda iş arıyor” dendi
Bi taraf “inadına mini etek giyeceksiniz” “inadına sokakta öpüşeceksiniz” diye kadına akıl verdi.
Kadının aklının, kişiliğinin, mantığının olduğu yani bir erkek gibi insan olduğu yönetilmeye, idare edilmeye ihtiyacı olmadığı kazınılmalı akıllara. Ülkemizin hastalığı olan “sana seni anlatma” hastalığı acilen tedavi edilmeli. Bırak isteyen istediği gibi olsun.
Haa tabi bide
Bir kocaya meftun olmak, onun olmak, onun kölesi olmak, isteyen kızlar var
Gelelim bu bokunda boncuk olan kızlara. Çok etrafa bakmaya gerek yok.
"Kocan Kadar Konuş" filminde kadına biçilen iğrenç rolü çoğumuz görmüşüzdür.
Trip at, telefona geç cevap ver, aman istekli gözükme, kapıda beklet, ilk teklifte kabul etme, peşinde koştur falan filan.
Ne yani? Hani insandık, hani eşittik, hani cinsiyet ayrımı yoktu ne bu afra tafra
Ne bu kadar değerli olan şey?
Bak işte sen bu kadar kaçarsan, boştan yere kendini bu kadar altın kaplamalı sandırırsan.
işte o zaman kazanılan ve kaybedilen bi şey olursun, meta olursun birey, insan olamazsın
Yarın bir gün hak iddaa etmeye çalıştığında “hadi anam jartiyerin gözüküyor” derler üzülürsün...