hava çok soğuk .. adeta sokaklar buz kesmiş. dışarıda delicesine esen bir rüzgar yürek deliyor adeta. deliyim ya bendee çıktım sokağa, kulağımda bir kulaklık dinliyorum bir şeyler, çalıyor kafasına göre..
derken tenha bir sokağa geliyorum. tam o sokağa girdiğimde işte bu şarkı, uğurlama yankılanmaya başlıyor kulaklarımda.. olmaz bu kadar güzel bir tesadüf olamaz..
bir an durakladıktan sonra başlıyorum bu tenha sokakta yürümeye.. bir yandan yürüyor öte yandan dinliyorum..
bu kente yalnızlık çöktüğü zaman,
uykusunda bir kuş ölür ecelsiz.
alıp da başını gitmek istersin,
karanlık sokaklar kör sağır dilsiz.
diyor üstat.. duruyorum bir an. bakıyorum etrafıma hala ıssız, hala sessiz. hala yalnız..
ey sevda kuşanıp yollara düşen,
bilesin bu yollar dağlar dolanır.
yare ulaşmadan düşersen eğer,
yarına sesinin yankısı kalır.
diyor bu sefer. sevdasını kuşanıp yollara düşen, yarine ulaşamadan düşenler geliyor aklıma. derin bir of çekiyorum bu sefer. ilerlemeye devam ediyorum yine.
bu sefer de yürek yakan bir müzik başlıyor. içine işliyor insanın adeta. tam kalbine.
ardından ;
gecenin ucunda gün aralanır,
yar sevdasıyla yürek bilenir.
sızılı bir ırmak uğurlar seni.
su olup akarsın, kır çiçeklenir..
diyor..
yar sevdasıyla yürek bilenir. off ne cümledir bu. ne acıtır kalbi hele ki suratına bir tokat vururcasına çarpan rüzgardan alarak kuvvetini..
sonra bir daha söylüyor
ey sevda kuşanıp yollara düşen,
bilesin bu yollar dağlar dolanır.
yare ulaşmadan düşersen eğer,
yarına sesinin yankısı kalır'ını..