eğer ki sözün başını söyler, sonunu getirmezsen o söz her yere gider. sadece maaş olarak nitelendirir ve atatürk'ün hesabına yatan para olarak anlarsan, o parayla neler yapıldığını, harcamaların nerelere aktarıldığını araştırmazsan, sana verilen bilgi ile yetinirsen olmadık yerlerde bulursun kendini. doğrudur, atatürk'ün maaşı çok yüksekti. vefat ettiğinde de arkasında çok büyük bir miras bırakmıştı. atatürk orman çiftliği de dahil olmak üzere onlarca çiftlik, tekel fabrikası da dahil olmak üzere onlarca fabrika vs. vs. tek tek açıklaması uzun sürer, neden atatürk'ün ankara'nın en kurak yerindeki arsayı satın alıp orayı yemyeşil bir çiftlik haline getirdiği, neden bira fabrikası, demir fabrikası, soda fabrikası vs. diğer fabrikaları kurup bunları hayata geçirdiği, neden sayısız çiftlik kurup tarımı ve hayvancılığı özendirdiği...sonuç şudur, atatürk 19/06/1933 tarihli resmi gazetede yayınlanan 2307 sayılı özel kanun ile tüm varlığını medeni kanun kapsamı dışında bırakmıştır. nedeni medeni kanunda o dönemde belirlenen yüzde 25'lik saklı pay nedeni ile kardeşi makbule hanıma çok büyük bir servet payı bırakıyor olmasıdır, bunun dışında türk dil kurumu ve türk tarih kurumuna da mirasında önemli bir pay ayırmıştır. milletten aldığını millete geri iade etmiştir. cumhurbaşkanlığı bütçesi olarak kullanılan bu tutar ve doğrudan kendi fikirleri doğrusunda katbe kat arttırmış olduğu servetini olduğu gibi iade etmiştir. bence almış olduğu maaşı sorgulama yerine millete göstermiş olduğu kazanımları göz önüne almak daha yerinde bir hareket olur. ve zamanın liderleri ile kıyaslamak dahi bence ata'ya yapılan en büyük saygısızlıktır.