birinci duruma gelirsek türkiye cumhuriyetinin bir ''başkan''ı yoktur,her ne kadar siyasi bir partinin lideri olsa da ve yüzde 49,5'lik bir oy almış olsun,yine de hala bir cumhurbaşkanı'dır kavramları yeniden gözden geçirelim arkadaşlar.bir ülkenin ''başkan''ı olabilmek için devlet mekanizmasının değişmesi gereklidir başkanlık ekstra güç demektir kendilerinin sunduğu taslakta lakin durum yine öyle değil bir nevi otoriter rejimdir her ne kadar inkar edilmek istenilsede.
ve destekleme kısmına da gelirsek bunun için schopenhauer'un şu sözleriyle cevap vermek isterim ;
gururun en kelepir türü ulusal gururdur.çünkü bu gurur,kendisine kapılmış olanın gurur duyabileceği ''bireysel''özelliklerinin yokluğunu ele verir;yoksa milyonlarca kişiyle paylaştığı bir şeye başvurmazdı.önemli kişisel üstünlüklere sahip olan bir kimse,daha çok,sürekli gözünün önünde bulunduğu için,kendi ulusunun hatalarını açık bir biçimde görecektir.dünyada gurur duyabileceği hiç bir şeyi olmayan zavallı bir adam,son çareye,ait olmakla gurur duyduğu ulusa uzatır elini;burada kendine gelir ve artık,şükran içinde ulusa özgü tüm hataları ve aptallıkları dişiyle tırnağıyla savunmaya hazırdır...
evet sayın arkadaşlar umarım hayatınıza koyduğunuz şahsiyetleri kavramları bir gün sizde sorgulamaya başlarsınız bu sadece burda yaşanan yanak sıkma olayı değil bu genel bir yargıdır at gözlüklerimiz atmanın sırası gelmedi mi sizce ne zamana kadar böyle böyle devam edecek sorgulamayarak aşağılayarak ya da hayran kalınarak ilk önce yapmanız gereken kendi içinizi geliştirmek iken neden kalkıp koyun sürüsü olmaktasınız düşünün çünkü düşünmekte yasaklanabilir.
