bir insan düşünün kuru fasulyeye dayanamıyor ama, yeyince de barsaklarda gaz değil, köpek ölüsü oluşuyor her ne hikmetse. bu sebeple yıllardır kuru diyetinde bu insan. doğum gününün akşamı eve gidecekken, mükemmel bir koku çeliyor aklını, evet kuru kokusu bu pastırmalı hem de. nasıl olsa doğum günüm değil mi deyip, giriyor kurucuya.
bir porsiyon, iki porsiyon, üç porsiyon derken mide şişiyor, kıpırtılar başlıyor. yürüyerek eve gitmeye başlıyor. amaç eve gidene kadar ne var ne yoksa boşaltmak ama, bir türlü bitmiyor.
eve bir de giriyorki karşısında sevgilisi. çok şaşırıyor, çünkü daha sabah görüştüklerinde şehir dışındaydı. kendisine sürpriz yapmış demekki. sarılıyor boynuna. sevgilisi "iyiki doğdun aşkım" diyor ve "sana bir sürprizim daha var" diyerek elindeki mendille adamın gözlerini bağlıyor.
kadının yönlendirmeleri ile adam yemek masasının da bulunduğu salona giriyor. o sırada kadının telefonu çalıyor. bir saniye hayatım diyerek adamı salonda bırakıyor ve daha iyi çekmesi için balkona çıkıyor.
e tabi hala bitmemiş gazı salmak için mükemmel bir zaman. adam küçük bir bombayı salıyor. bir yandan da eliyle yelliyorki aşkı gelince uyanmasın. lakin telefon konuşması uzuyor, adam bir tane daha bırakıyor. bu seferki daha büyük bir bomba. yine aynı şekilde eliyle yelliyor poposunu sallıyor. kadının telefonu bitmediği için hepsini bırakayım düşüncesiyle uzun ve sesli bir gaz bombasını salıyor. o kadar kötü kokuyorki o kadar olur. adam bile bayılacak gibi oluyor. el yordamıyla pencereyi bulup camı açıyor ve poposunu dışarı veriyor.
derken kadının konuşmasının biteceğini seslerden anlayıp, hemen camı kapatıp yerine geçiyor. kadın içeri geliyor kusura bakma aşkıııımmm diyerek gözünü açıyor.
