Öncelikle şunu söyleyeyim; 'ucuz ama şöyle kaliteli hede hödö' diye örnekler vermeyin çünkü bu başlık zaten onları kapsamıyor.
Hem ucuz hem de niteliksiz mallardan bahsediyorum ben. Bu mallara ilgili çok büyük bir ekonomik sorun söz konusu.
Şimdi efendim, malumunuz, ucuz ürünleri genellikle ekonomik durumu iyi olmayanlar tercih eder. Neye göre demeyin, aynı malın ucuzu işte. Mesela 15-20 lira arsında bir tuvalet kağıdı ile onunla aynı sayıda ruloya sahip ancak çok daha ucuz olan paketten bahsediyorum.
ilkine A paketi, ikincisine B paketi diyelim. A paketinden çıkan bir rulonun "ortalama" ömrü -diyelim ki bir hafta iken, B paketininki 3 gün oluyor; çünkü A paketindeki rulo daha çok katlı ve dayanıklı ve bir iki parça kafi geliyor çoğu durumda. Diğeri ise zar gibi ince olduğu için doladıkça doluyorsun ve pırt bitip gidiyor birkaç gün içinde. Bu durumda ucuza alınan üründen yeni bir tanesi diğerine göre çok daha erken alınıyor ve diyelim ki iki ayda tuvalet kağıdına verilen para, a ürünü de olsa b ürünü de olsa benzer fiyatlara gelmiş oluyor. Bu durumda b ürünü kullanan kişi hem çok para harcıyor hem de kalitesiz bir hayat sürüyor.
Aynı şey tencere tavalar için de geçerli mesela. Tefal tavanları ortalama 5 yıl (belki çok daha fazla) sorunsuz kullanırken cem vs gibi niteliksiz tavalar daha yıl görmeden cortluyor. Bu durumda 5 yılda bir tavaya verilen toplam para iki taraf için de nerdeyse eşit oluyor.
Burada önemli olan durum elden çıkan toplu para tabii. insanlar bir anda o kadar para harcayamazken parça parça giden aynı miktar çok sorun teşkil etmiyor gibi görünüyor. Ancak pratiklik, ergonomi ve kalite konusunda kayıp yaşayan ikinci güruh oluyor. Sonra da sanıyorlar ki hayatlarını güzel güzel yaşayıp gidiyorlar. istediklerini alabiliyorlar.
Bir de işin sağlık boyutu var tabii. Bazı ürünler için de standart bu sayılıyor. Herkesin ağzına pelesenk olan 'Çin malı kanser yapıyormuş' gibi.