Bilinçdışı bir mekanizma olan yansıtma, istenmeyen niteliklerimizi kabul etmekten, bunları abartılmış biçimde başkalarına göndererek korunmamızı sağlar.
Yansıtma, aslında bir akla uydurma biçimidir. Ancak toplumumuzda çok sık kullanıldığından ayrıca ele alınmaktadır.
Örnek 1: Okul ortamı içinde öğretmenlerine karşı kızgınlık ve nefret duyan bir öğrenci, böyle bir nefret duygusuna sahip olmanın hoş bir şey olmadığı düşüncesi ile egosu ile süperegosu arasında doğan çatışmayla bu nefret duygusunu öğretmenlerine yansıtarak “Öğretmenlerim beni sevmiyorlar, benden nefret ediyorlar.” düşüncesi ile kendini rahatlatabilir.
Örnek 2: Başkalarına karşı nazik bir insan olmadığımızı, onları sık sık eleştirdiğimizi düşünelim. Bu davranışımız kabul etmek pek hoşumuza gitmeyecektir. Ama eğer etrafımızdaki kişilerin kaba ve zalim olduklarına kendimizi ikna edersek, onlara sert davranmamız bizim kötü niteliklerimizden kaynaklanmıyordur, onlara hak ettiklerini veriyoruz.