nefretten, sevgisizlikten bihaber olduğumuz zamanlarda yaşanan bir garip masum duygudur. saf sevgiyle, çocukça duygularla sevdik atamızı. babamız gibi, canımız gibi sevdik. kendi adıma hala çok seviyorum. aynı masum sevgiyle, aynı büyük saygıyla. hiç bir şey değişmedi. çocukluğumda kimse atayı seveceksin diye zorlamadı beni. biz hakikaten zaten kalbimizde onun mavi gözlerinin aşkıyla büyüdük, içimizde vardı. ve biraz da aile terbiyesiyle alakalı olabilir sevgi değil belki ama bu saygı durumu. elbette herkes sevmek zorunda değil. herkes ağlayamaz 10 kasımlarda, vicdan sahibi, vefakar ve duygulu insan işidir bu. ama keşke şu topraklarda yaşayan herkes saygı duysaydı. herkes çocuk gibi sevseydi atayı hala, andımızı ve marşımızı bağıra bağıra okuyabilseydi gözleri dola dola.
bu büyük adam en güzel duygularla sevilmeyi hak ediyor çünkü. ona başka türlüsü yakışmaz ki.