üs bölgesini etkileyen çarpma, düşme, sıkışma, darp gibi bir durumlardan sonra, özellikle hareketle ve nefes almakla artan ağrı, o bölgede dokunmakla hassasiyet ve çıtırdama sesi varlığında kaburga çatlağından şüphelenilir.
Özellikle kemiklerin daha kırılgan olduğu yaşlılarda, ufak çarpmalar hatta zorlu öksürük ve hapşırıklardan sonra bile görülebilir. Kaburga çatlağının olması travmanın şiddetinin ve ciddiyetinin bir göstergesidir.
kaburga çatlaklarının bir kısmı röntgende görülmeyebilir. Gene de alttaki hayati organlara verebileceği hasarın tayini için röntgen çekilmesi şarttır. Burada önemli husus, travmanın hemen ardından ağrı olmayabilir. Birkaç gün sonra da ağrı şiddetlenebilir. Bazen de ilk çekilen röntgenlerde önemli bir şey yokken, hasta hareketleri ile birkaç gün sonra akciğer hasarı ortaya çıkabilir. Bu durumların önüne geçmek için, hasta travmayı takiben 3-4 gün sonra tekrar kontrol edilmelidir.
genellikle kaburga çatlağı teşhisi konduktan sonra, eğer iç organlara ayrıca bir zarar vermemişse tedavide şu yol izlenir:
1- Birden fazla kaburga çatlağı varsa, hasta yaşlı, kronik sigara içicisi veya kalp hastalığı gibi ek bir durum varsa yatırılarak gözlemi gereklidir.
2-Genç, tek kaburga çatlağı olan ve ek hastalığı olmayanlara tedavi verilerek takip edilebilir.
Tedavide ağrının kesilmesi ilk amaçtır. Kaburgaların hareketlerinin kısıtlanması, bronş temizliğini önlediği için istenmez.
Çatlak olan kesimde vücut kendi hareketlerini kısıtlar ve bu da kas spazmına bağlı ağrıya yol açar. Bunu engellemek için kas gevşeticiler kullanılmalıdır. Ayrıca ağrı sebebiyle öksürme baskılanır ve balgam rahat çıkarılamaz. Bu da akciğerde “atelektazi” denilen açılamama genişleyememeye ve zatüreeye yol açabilir. Bunu engellemek için de, solunum egzersizleri ve balgam çözücü ilaçlar tedaviye eklenmelidir.
Şiddetli, normal hayatı etkileyen ve hap şeklinde ağızdan alınan ağrı kesicilerle yeterli iyileşme olmazsa, kaburgalar arası sinirin bölgesel blokajı yapılmalıdır.
Ayrıca karın travması şüphesi veya mide kanaması hikâyesi gibi ağrı kesicilerin kullanılması sakıncalı durumlarda da sinir blokajı birinci plana çıkmaktadır.