birinin yüzüne bakarak içinden geçeni söyleyememek

entry1 galeri
    1.
  1. hitap ettiğin kişinin yüzüne bakarak içinden geçenleri saklama yeteneği. çoğu zaman kısa cümlelerle, bazen tek kelimeyle geçiştiririz belki ufak bi' tebessüm. içimizden geçenler çok farklıdır oysa. ya cesaretimiz olmadığı için söylemeyiz içimizden geçeni, ya "söylesem neyi değiştirecek ki" düşüncesiyle, ya da "söylesem öyle şeyler değişecek ki, bi' daha hiç bi' şey aynı olmayacak" korkusuyla.

    mesela gecenin dördünde alkol alışverişi yaptığın market sahibinin, parayı aldıktan sonra "allah bereket versin." cümlesi. sağol diyerek geçiştirilir genelde. fakat "sağol" kelimesinin yerine, "dinen yasak olan bi' şeyi, kanunen yasak olan bi' saatte satıyosun abi, hangi allah'ın, hangi bereketinden bahsediyosun ?" demek geçer insanın içinden ama, sağolun yanına bir de, " hayırlı işler " ekleyiverir insan. sonra gözlerinin içine baktığın öğretmene, hocaya. " hocam saatlerdir ders yapıyosunuz, ara da vermediniz, bari bi' on beş dakika erken bırakın da diğer derse girmeden önce sigaramızı kahvemizi içip soluklanalım " diyesin gelir. fakat hoca sizi azarlamaya şartlamıştır kendini, "öyle geleceksizsiniz, böyle boş yaşıyosunuz" vesaire laflarına utanıp, boynunu eğer, kızarır oturursun. sonra bi' an kafanı kaldırıp " işte bu yüzden soğuyoruz sizin derslerinizden" diyesin gelir, neyse dersin onun yerine. anlattığı şeye katılarak, gülmeni bekleyen arkadaşa " abi farklı bi' ortamda komik olabilirdi ama bu komik değil be sanki" dersin içinden. ama yapmacık bi' kahkaha atarsın sonra "ulan bu herif de harbi bozdu kafayı" diye geçirirken içinden. yıllar sonra dahi önemini kaybetmemiş birini alırsın bazen karşına, o gayet günlük dertlerinden, neşelerinden bahsetmektedir. bazen katılmanı bazense gülmeni bekliyodur senden. senin içinden geçenler yine çok farklıdır oysa. anlattığı şeylerin senin içinden geçenler kadar önemli olmadığını düşünüyosundur gözünün içine bakarken. belki gözlerinizin içine bi' süre bakarsanız içinden geçenleri anlamasından korkmuşsundur ve gözünün içine bakmaları kesmişsinidir bu korkudan. fakat bi' süre düşündükten sonra anlamasını istersin de tekrar yakalarsın o göz temasını. tam bir saniye daha o göz temasını korusanız anlayacaktır içinden geçenleri ve sonsuz bi' huzur sonrasında, diye yazmışsındır senaryoyu kafanda. fakat senin gibi düşünmeyen, yıllar sonra dahi önemini kaybetmemiş kişi keser göz temasını ve ufak bi' tebessüme düşersin. kim bilir belki haberi bile yoktur o an. senin hayat boyunca yaşadığın en büyük hayal kırıklığına gösterdiğin tebessümü iş arkadaşıyla ilgili anlattığı komik anıya olduğunu sanmıştır.
    4 ...