william shirer'ın nazi imparatorluğu adlı eserindeki tanımıyla, kaçık fikirlere kolaylıkla inanan ve sonuna kadar da bunların peşinde koşan bir şahsiyete sahipti. harp başladıktan sonra nispeten önemini kaybetmesiyle, teorik açıdan ingiliz ve almanların tarihi, ırki ve kültürel akrabalıklarının aryan ulusunun daha da güçleneceğine dair olan inancı, onu ingiltere ile yapılacak bir barışta arabulucu olmasının kendisini almanya'da yeniden eski ehemmiyetine kavuşturacağı fikrine kapılmasına yol açacaktı. öte yandan hitler'in ingiltere'ye karşı çekingenlikle karışık duyduğu saygı, bir ihtimal kendisini oraya führer'in de göndermiş olabileceği fikrine yeşil ışık yakıyor. ancak her ne olursa olsun, ingilizler bu yarı deli ve reel politiği tarihi kitaplardaki idealler ve mitlerden ibaret sanan adamı affetmemişler, onu ömrünün sonuna kadar lanetli bir mahkum olarak yaşayacağı hapishanesine tıkmışlardır.