çünkü şeriat sadece senin yaşantını ilgilendiren bir durum değildir. şeriat dediğin şey bu ülkeyi yönetebilecek kendi içinde yasaları olan koca bir düzendir.
hakları müslüman algısı üzerinden verir ve müslüman algısı üzerinden insanları yargılar.
islam ne eşitlikçi ne de özgürlükçü bir din olduğu için diğer çevrelerin buna itiraz etmesi gayet anlaşılabilir bir durumdur.
senin şeriat istemenin dininin bir gerekliliği olabilir ama senin dinin olduğunu unutmaman lazım.
müslüman değilse biri neden müslümanın kitabına göre yaşasın veya müslümanın kitabına göre yargılansın?
sonuçta senin inandığın şeye biz inanmıyoruz ve senin tanrının ne söylediği umrumuzda bile değil.
sorun özünde aslında şudur: dinleri evcilleştirememek. evet gerçekten budur sorun senin dininin bakış açısı sığ ve çağ dışı ayrıca kendi dışında kimseyi tatmin edemeyecek ve haklarını veremeyecek kadar barbar.
böyle bir dinin toplumsal hayata müdahale etmesi bile hak mağduriyeti doğurur, işte bunu göremeyen bazı büyüklerimiz veya kodamanlar halen daha dinin bir özgülük alanı olduğunu savunuyor. hatta kutsiyeti bir gereklilik olarak görüp dinlerin içinde olan saldırgan tutumu normal karşılıyor.
bu normal bir durum değildir. mesele bir müslümanın dinini yaşaması asla değildir ancak din bireysel alanda kalıp etliye sütlüye karışmayacak bir gerçekliğe sahip değildir ve dinlerin bu saldırgan yapısı her zaman toplum için tehlikedir.
modern toplumlarda dinlerin ve inançların yeri yoktur demek doğru olmasa da bazı inanç ve dinlerin yeri olmadığı gayet açıktır ve bu gerçeklik o dinin kendi içinde olan gerçekliğinin ürünüdür.
islam da yaşatılması gerekmeyen dinlere dahildir ama o kadar çok terör örgütleriniz var ki merak etmeyin bunu tartışmaya bile götleri şu anda yemez.