escobar'ın hayatının ilk 2 bölümde objektifimsi daha sonrasında ise tamamen "amerikan sempatikliği" sınırları dahilinde anlatıldığı dizi. yaşanan olaylara elbette hakim olamayız ama ben çok büyük ölçüde çarpıtıldığını düşünüyorum. ilk 2 bölümü izlediğimde içimde müthiş bir escobar hayranlığı* uyandırdı lakin sonrasında içten içe sizi ajanların tarafına yönlendiriyor. komünistleri, uyuşturucu kartellerini, kolombiya polisini, dea ajanlarını ve amerikan tavrını alabildiğine çarpıtmışlar.
misal işkence edilen adama bakamayan dea ajanı, oldukça sempati uyandıran amerikan görevlileri, nefret duygusu beslenen kolombiyalı karakterler, hayır işleri için gönüllü olmuş amerikan ajanının karısı, sırf kendi dokunulmazlığı için* meclise giren escobar vs.
escobar'ı daha doğru tanımak için two escobars belgeselini izlemek uygundur. zira ben kolombiyalı veya escobar'ın ailesinden biri olsam şu diziyi izlerken çıldırırdım. amerika'nın kurduğu kumpasları bile escobar'a yıkması klasik hollywood işi.
tüm bunları bir kenara bırakırsak; senaryo, oyunculuk, işleniş bakımından çok iyi dizi. daha objektif bi hal almasını ümit etmek boş bekleyiş ama inşallah öyle devam eder.