farkhunda

entry46 galeri video1
    21.
  1. Ekşiden alıntıdır:
    gerçek islam bu değil ama gerçek insan bu.

    lincin, linci gerçekleştiren insanların içindeki nefretin çoğu zaman mantıklı bir nedene gereksinim duymadığını biliyoruz artık. keşke sadece toplumsal deneylerden öğrenmiş olsaydık. ne yazık ki buna yaklaşan manzaraları gördük önceden, başka mağdurlardan hatırlıyoruz bu gerçeği. daha önce de recm edilen kadınların vahşet dolu görüntülerinin altında "islam nedir?" geyikleri döndürüldü. din sorgulandı. din korundu ya da din suçlandı. dünyadaki her şeye anlam kattığı gibi dine de mevcut anlamını katan insan suçlanmadı, suçlandıysa da dini güzel yaşayan diğer insanları aklamak için suçlandı.

    şimdi size bir gerçeği söyleyeyim: farkhunda'ya yapılana yapmaktan çok uzak değilsiniz.

    lincin başlaması için grubun öfkesini uyandıracak bir neden lazım. mantıklı ya da mantıksız. gerçek ya da yanlış. önemli değil. kulaktan dolma bir haberle, kanıtlanmamış bir iddiayla, küçük de olsa bir nedenle grubun öfkesi uyandığı zaman her şey ilk taşı atmaya bakar. ilk taşı atmak için günahsız olan beklenmez. ilk taş atıldıktan sonra da kimse ne yaptığını düşünmez. durdurulamayacak bir noktaya gelene kadar her gelen diğerinden daha şiddetli indirmeye uğraşır yumruğunu. toplu halde yaşanan bu akıl tutulması anında öyle bir hale gelir ki insan ne yaptığını durup düşünmekten korkar. sadece saf bir nefretle, en hayvani ve en doğal haliyle kendini öfke seline bırakır. akli melekelerini devreden çıkarır. topluluğa uyar. iyi şeyler için gerekli cesareti geçmişte sokağa çıkan binlerce insandan alamadığını bildiğimiz insanların kötü bir şey yapmak için gereken cesareti tek bir kişiden aldığını görürüz. ilk taşı attıktan sonra hiçbir şey yapmasına gerek yoktur aslında liderin. kontrolünden de çıkar zaten mevzu, çok kısa bir zamanda.

    çok değil birkaç gün önce can aksoy'un yeniden gündeme gelmesiyle birlikte "haklı" gördüğünüz işkence senaryolarını yenilediniz burada. özgecan'în katilinin çocuğunun yakasına bile yapışanlarınız oldu. katili için "toplu tecavüz" fantezileri yazdı birisi, iğrenç bir dille. en beğenilenlere soktunuz o entriyi, o fanteziyi. daha önce birçok katil, tecavüzcü için aynı şeyleri dilediniz. kızına tecavüz eden adamı linç eden insanlar "haklı" bulundu bu ülkede. cezalarla tatmin olmadınız, kan istediniz.
    onların, sizin nefretinizin bahanesi neydi? neydi sizin nefretinizi "masum" ve "haklı" kılan? neye inanıyordunuz da aklıyordunuz kendi vahşet senaryolarınızı?

    tecavüz bir insanın kalkışabileceği en iğrenç suçtur. buna inanan insanlar olarak bir tecavüzcüyü linç etmek istediniz çok kereler, klavye başında. soruyor musunuz kendinize "gerçekten elime düşseydi o adam, ne yapardım?" diye. klavye başında olmasaydınız da sizin elinize düşseydi o adam ne yapardınız biliyor musunuz? önce hiçbir bok yapamazdınız klavye yiğitleri olarak. sonra, ilk taş atılırsa eğer, aynı hayvani duygularla, aynı saf öfkeyle siz de katlederdiniz kendi mağdurunuzu. kendinizi haklı bulurdunuz üstelik. akıl almaz bir vahşetle katlettiğiniz adam tecavüzcü çünkü. içinize sindirirdiniz o linç anında büründüğünüz canavar kimliğini. sonradan tecavüzün de bir iftira olduğunu öğrenseniz mesela, utanır mısınız? iğrenir misiniz kendinizden? sanmıyorum.
    farkhunda'yı katledenlerin bir an bile iyi bir müslümanı "yanlışlıkla" linç etmiş olmaktan pişmanlık duyduğunu hiç ama hiç sanmıyorum. "kim?" ve "neden?" önemli değil çünkü. önemli olan tek şey tatmin edilen nefret.

    müslüman olan kuran için insan öldürüyor.
    "duyarlı" olan adalet için insan öldürüyor.
    yani insan, öldürüyor.
    içinde cahillikle, açlıkla, mutsuzlukla, yalnızlıkla beslenen bir nefret var insanın. dinmek de bilmiyor.

    tecavüzcüyü linç etmekten zevk alacak olan, burada işkence senaryolarını yazıp "duyar kasmayın" diyen insanlar gurur duyuyorlardı içlerindeki nefretten. ettikleri küfürlerden, yazdıkları senaryolardan gurur duyuyorlardı. ve pohpohlanıyorlardı. "duyar kasan" sözde vicdanlılara inat esas vicdan buydu değil mi? birçoğunuz öyle düşünüyordunuz o zaman. işte kardeşim, senin imkan bulmuş halindi farkhunda'yı öldüren adamlar. onlar da gurur duyuyorlardı kendileriyle. senin için linci hak eden tecavüzcü, onun için kuran yakan kadın.

    farkhunda nefretin kurbanıydı. sevmeyi bilmeyen insanların kurbanıydı.
    becerebiliyorsanız çocuklarınızı sevgiyle büyütün. onları başkalarının nefretinden de kendi nefretinizden de koruyun. koruyun ki kendi nefretlerini yaratmasınlar.
    2 ...