erken bizans dönemi, ikonoklazma, orta bizans dönemi, latin istilası, paleologos dönemi diye ayrılır.
ilk dönem zaten bir geçiş dönemi olduğundan pek bir özgünlük yoktur. sonra ise iknoklazma gelir( ki resim sanatı çalışanlara kolay gelsin) bu ikon kırıcılık anlamına geliyor, yani şimdi bu ortodokslarda ikonlar vardır bildiğin taşımalı tablo gibi bir şey ve bunlar alıp okşarlar koklarlar işte acaba bu millet bu resimlere mi tapıyor diye resimler yasaklanmıştır. ( aslında islamın etkisinde kaldıkları söylenir ancak daha çok resmin gücüyle alakalı bir durumdur resme darbe vurmak demek kiliseye darbe vurmak demekle eşdeğerdir çünkü resim hristiyanların yayılmak için kullandığı bir silahtır)
bide batı ve doğu kiliselerinde çok ayrılan bir yan olarak resim sanatının özelliklerine değinmek lazım.
batı bildiğin resimleri sahne sahne bir şeyleri anlatmak için kullanmış doğu ise( ortodokslar yani) bir şeyleri anlatmaktan çok belli bir sıraya koymak ve resim üzerinden bir tapınma gibi kullanmıştır. doğu kiliselerinde her resminde ayrı bir yeri vardır ve kurallara bağlanmıştır öyle kafanıza göre boyuyamazsınız yani her yanı.
orta bizans döneminde ise özgünlük vardır. kapalı yunanhaçı denilen ti (+) kilise mimarisinin tacı oluyor. bide sekiz destekli tip var bu dönemde ama gerek yoktur. özgünlüğün neden kaynaklandığını anlamak önemlidir, ortodoks haçı bildiğin her kenarı eşittir. o yüzden bunu onunla ilişkilendiriyorlar. ( katoloiklerde bir tarafı daha yüksektir ve onların palan şekillerine bakarsanız bunu görürsünüz)
latin istilası dönemi var bide ki, bu dönemde haçlıların doğunun kültürünü aldığını söylerler, o meşhur ayasofya diye bildiğiniz( ilk dönem kubbeli bazilika tipine giriyor) yağmalanmıştır içinde değerli bulunanlar alınmıştır.( artık ne almışlar orasını bilemeyeceğim). ayrıca latinler yağmalayıp gitmemiş bide yönetim kurmuştur burada.
son olarak paleologos dönemi var ki, bu da geliyor bir süre kalıyor sonra fatih geliyor ve alıyor.( tabi resmi tarih böyle anlatıyor ancak fatihten önce şehirde camilerin olduğu ve türklerin orada yaşadığı da söylenen bir şeydir)
öyle bir devlet hakkında, çok iyidir felaket güzeldir o kadar güzeldir ki öyle böyle anlatılamaz demekle olmuyor.
bizans ve osmanlı kıyaslanabilecek tarafları olmakla birlikte kendi gerçekliği içinde değerlendirmek de lazımdır.
selimiye ile gidip ayasofya' yı karşılaştırmak hem mimarisi hem kendi gelişim çizgisi olarak saçmadır. klasik osmanlı dönemi yapısının zirvesi ve özgün tipi olarak kabul edilebilir. ( yani osmanlı içinde bundan daha iyisi olmaz diyorlar) ancak gidip dünyanın en iyisidir dersen işte işi çığrından çıkarırsın.
abartmamak lazımdır diyebiliriz.
bizans hakkında görüşüm ise bizans diye bir şey olmadığındır. ( doğu roma)