seçimler dolayısıyla memleketine gitti ev arkadaşlarımdan biri. diğeriyse kaldı burda, oy kullanmadı.
bense direk bulunduğum yerde kullandım oyumu. işin garibi bu adamlarla yıllardır aynı siyasi görüşü
paylaştığımızı düşünüyo olmam. seçim sonuçlarını telefonda tartıştık, küfürler ettik birlikte.
bundan sonra ne olacak soruları vesaire.
derken bu çocuk henüz geldi eve. kocaman iki adet valizle. valizler olabildiğine yiyecek dolu. inanmamızı
istediği şey ise bu yiyecekleri ailesinin yapıp gönderdiğiydi. üstünde durmadım pek, zira çocuğun mutluluğu,
bir laftan diğerine atlamasına neden oluyordu. bu mutluluk, seçimleri kazandıklarının göstergesiydi.
her şey merdivenlerden elinde sigara viski, ve üzerindeki robe de chambre, röpteşambır, robdöşambır,
ile inmesiyle netleşti. şeytani kahkahaları tüylerimizi diken diken etti piçin. fakat hala bize, internettten
indirdiği chp damgalı oy pusulasını gösterip, chp'ye oy verdiğini öne sürüyodu.
çok korkuyorum sözlük.