birilerinin yine vasati dağarcıklarında acil durumlar için sakladıkları beylik lâflara davrandığı utanç duyulacak durumdur.
son yıllarda trt'de ramazan programları da sunmaya başlamış ibrahim sadri suçlu mudur suçsuz mudur bilmiyorum, dediği gibi kendisine bir komplo mu tezgâhlanmıştır onu da bilmiyorum. ama bildiğim bir şey var. o da şu "bir toplumda belirli değerlerin simgesi haline gelmiş ya da yerleşik kanaatle o hale getirilmiş kişilerin genel ahlâki tutumlarında bir dejenerasyon varsa, o topluluğun alelade fertlerinden beklenebilecek zilyon tane gayrı ahlâki tutum ve davranış vardır". kapkaç, çocuk pornosu, sübyancılık, gasp, tecavüz, hayvanlarla seks... iddia ediyorum hergün büyük gazetelerin sayfalarını karıştırın, en az 4-5 tane bu içerikli haber bulursunuz, bir de haber edilmeyen onlarca olay var, onların bir kısmını sabahları yayımlanan kadın programlarında görebilirsiniz.
bu olayları muhafazakârlara mal etmek, onları hedef göstermek tabi ki yanlış. ancak bu olayların muhafazakâr türk toplumun hali pür melalinin bir gerçeği olduğunu görmezden gelmek de en az o kadar yanlış.
necip fazıl kısakürek de kumar oynardı ve uyuşturucu bağımlısıydı. hayatım boyunca bir at bir de ottan vazgeçemedim diyerek bunu ikrar etmiştir. * bu onun büyük şairliğini etkiledi mi? hayır. ancak örnek alıncak bir kişilik olmaması gerektiğini gösterdi bizlere.ha bu zatı örnek insan olarak idealize edip, ellerinde bayrak yapanlar yok mu? var elbette.
mazileri, gerek islâm'a gerekse türk milletine karşı işledikleri alçakça ihanet suçlarıyla dolu şeyhlerin, mürşidlerin varlığı da herkesin malûmu. bunların arkasından koşan insanların yapılandırdığı ve ölçek olarak inanılmaz derecede kurumsallaşmış, tarikat, cemaat ltd. şti'ler yok mu? var. ibrahim sadri'nin bu durumu da eğer gerçekse, yani iddia ettiği gibi kendisine bir komplo kurulmamışsa, sadece malumun ilamıdır.
