kendisi uzunca bir zamandır bu illetle tanışık olup mücadele etmemektedir ve oyuna kendini kaptırmış şekilde yaşamaktadır. bugüne kadar kıbrısı kendine mesken tutmuşluğu vardı. ağızlarda dolaşan bi kaç anekdotu anlatıp, anekdot olmaktan çıkarıyım.
yine bolca gittiği kıbrıs ziyaretlerini örtbas etmek için eminönü civarından aldırdığı ödülvari şeye 'bilmemne şenliklerine katıldığınız için teşekkür ederiz' diye yazdırıp evine yollanmışlığı vardır.
sanıyormusunuz ki kendisi sadece kıbrıs cenahında kumar oynardı.
bir gün bir çanta emanet edilir civarında ki bir kimseye. o kimsede meraklanıp bakar şifreli çantalardan.1,2,3,4 yapar ve açılır.. merakıda kendi mütedeyyinliğinden, halihazırda az da olsa karşısındakini bilince işkillenip bakmak ister. bakar da. içinde fantezi ürünler vardır.kilot, sutyen, jartiyer üçlemesi ve de devamı. ayrıca çanta içinde özel kutuda şarap kadehleri ve kırmızı şarap.. almış çantayı çöpe atmış.. ibrahime mi, çantaya mı üzüldüm tam bilemiyorum.
diyeceksiniz ki bu günü niye beklediniz. bu başlıkta değil kendi adında bunları geçen hafta yazılacaktı.dalgınlığa geldim.şimdi burda böylece görünce.ha yazsam ha yazmasam. o zaman kaynayıp gidecekti kendi adının başlığında. şimdi en azından okunacak. dahasını da sonra yazacam.