yaşadığınız yere, olduğunuz kişiye kısacası her boka göre değişen ama aslında çok da farklı olmayan süreçler dizisidir. lise dönemi, üniversiteyi bitirip iş hayatına atılma evresi, anneni babanı kaybetme evresi, aşık olma sonra unutma evresi.. var oğlu var işte. ama hepsi sıradan hepsi aynı.
hayat bunlara karşı ne tepki verdiğimize göre şekillenir ve diğer hayatlardan farklılaşır.
önceleri sadece düşüncelerimizden, emellerimizden ve başardıklarımızdan oluşur. ne zaman evladın olur o zaman hayatın ondan ibaret hale gelir ama o başka bi olay.
adapte olmak en önemli kuraldır ve bulunduğun evreye çabucak uyum sağlamaktan geçer. özellikle bir sonraki evreyi reddetmen seni hayatta başarısız yapar. belki de bu hayat değil sistemdir. sistem sizi hep bir sonraki evreye isteseniz de istemeseniz de atar. sonsuza dek üniversite öğrencisi kalamayacağımız gibi. neyse konuyu yine şaşırdım.
sonuç; hayat heralde algımızla sınırlı ve o oranda değerli bişey. sonuca ulaşamıyorum ben ya. hayatın tarif edilebildiği nerede görülmüş.