Geçenlerde dolmuşta bir adamdan duymuştum bu cümleyi.. Ve bu gün başıma gelen olayı paylaşmak istiyorum.
Bu gün Alaaddin ve Bekir'le yürürken Bekir merdivenlerde ayağını burktu, acı geçmediği için yolumuzun üstünde olan hastaneye gitmeye karar verdik. 2002 öncesi insanların hasta olmamak için gitmediği hastaneler, sabah 6'da bile onlarca metrelik kuyrukların olduğu hastaneler, hastanelerden kendisi de şikayetçi olan bi SSK müdürlerinin olduğu zamanlar hep anlatılıyor ya.. Günlerce verilmeyen hizmetler, alınamayan ilaçlar, hastanelerde para işleri, rehin kalınmalar, köpekçe muameleler, sıfır teknoloji falan..
Hastaneye girdik, orta yoğunlukta bir hastane.. Sıramızı bekledik, kimliğimizi verdik. Sıramızı aldık. Polikliniğimize gittik, doktorun gelmesini bekledik, doktor eliyle muayene yaptıktan sonra röntgen istediğini söylediği için röntgen çektirmeye gittik. Röntgenimizi çektirdikten sonra, anında doktora gittiğini öğrendik. Tekrar doktorun yanına döndük. Oradaki hastalardan sıra geldikten sonra röntgeni incelemesini istedik. inceleme yaptıktan sonra Ortopedi uzmanının görmesini istediği için tekrardan ortopedi doktorunun yanına gittik. Ortopedi uzmanı röntgeni inceledi, eliyle muayenesini yaptı. Notunu yazıp doktorumuza gönderdi. Doktorumuzun yanına gittik, reçetemizi yazdırıp hastaneden çıktık.
Ve bunların tamamı 20 dakika bile sürmedi.. Tertemiz hastaneler, insan gibi muameleler, hızlı ve teknolojik imkanlar.. Sıradan bir devlet hastanesinden bahsediyorum..
Şu hizmetleri aldıktan sonra eğer hala "hiç bir şey yapılmadı ya" diyebiliyorsan ve vicdanın rahatsa, vicdanın ölmüş. Başın sağolsun.