zira avm'de müşteriye orospuluk karşılığnda cüzi bir para alıyorsunuz. shopping fest diye, ramazan diye gece 12'lere kadar müşterinin sikinin keyfini ve çıkmasını bekliyorsunuz. parasıyla sizden ürün ya da yemek değil de götünüzü aldığını düşünen müşteriler çok yaygın. keko ve serseriler hırsızlık yapmaya ya da kızlara sarkmaya gidiyor.
karşı olunan şey o bina değil bu avm "kültürü" dür. zengin avm'lerde biraz daha insan muamelesi görürsünüz. ama daha düşük kesime hitap eden yerler 10 liraya "dön sikicem" diyecek insanlarla doludur.
neden çalışıyorsun derseniz; çünkü çoğu avm markası part time olayına sıcak bakıyor. öğrenciler ya da boşta kalmak istemeyenler mecburen buralara yöneliyor çalışmak için. en büyük diye tabir edilen giyim markalarında dahi çalışsanız; sırf iş yükü azalsın diye kendinizi patlatıp belinizi incittiğinizde "bunu çıkaralım" şeklinde konuşan müdürlere kulak misafiri oluyorsunuz.
avm "kültürü" karşıtı olmak solculuk ya da halkçılık oynamak değil. baya insanlık dramları dönüyor böyle irili ufaklı, trajedi filmi çekersiniz amk. gittiğiniz avm'de insan olup ipneler, empati yapın karşıdaki çalışan robot ya da köleniz değil; götünü size vermek zorunda da değil. yanındaki kızla çiftleşme olasılığı artsın diye garsonlara ya da danışmanlara hönküren ızbandutlardan da olmayın. insan olun, sonra isterseniz gelin avm'yi götüme dikin.
