evlenmene 1 yıl kala nişanlının ölmesi

entry5 galeri
    1.
  1. hayatın hiçbir evresinde bir kez daha kendinizi bulamamanıza yol açar. sizin hiç nişanlınız öldü mü..

    iki yıl oldu. benim biricik sevgilimin, o ışıl ışıl gözlerinin sönmesinin ikinci senesi. bana hep "benim dev sevgilim" derdi. küçücük bir vücudu vardı benim nazarımda. hem küçüktü hem sevimliydi. eşeğim diye bir sarılırdı ki bana..
    mutluluğun resmi oydu işte benim için. çok seviyordum. ama çok. çoktan da çok. her şeyden çok. kırmızı şapkasını çok severdi. ya hadi taksana derdi hep. beceremeyeceğimi bildiği için yapardı bunu. sonra dalga geçip yerlere yatarak gülerdi. o kadar sevimliydi ki..

    okulu bitmesi gerekirken yarım dönem uzamıştı. onun sebebi bile bendim belki, belki bunlar hiç yaşanmayacaktı benim ardım sıra gelmeseydi o sınav günü..

    her şey işte o son dönem kampüsten dönerken olmuştu.ben de işten dönüyordum o gün. yarım gündü o gün, erken çıkmıştım. çok mutluydum. hem ofiste eğlenmiştik hem de onca işin gücün arasında haftaiçi yârimi alıp istanbul'u alabildiğine görebileceğimiz bir yere götürecektim. içimde ister istemez bir sevinç vardı. dahası, yârim benden evvel yaşadığım eve gidip bize yemek hazırlayacak; önce bir güzel yemeğimizi yiyip ardından salacaktık kendimizi şimdilerde acıdan ve karanlıktan başka anlam ifade etmeyen bu şehre.

    işte o gün eve döndüm, kapıyı açtım. ama ne yemek kokusu vardı evde, ne de meleğimin sesi. yoktu. ikisi de. trafiğe takılmıştır diye düşündüm. ama içim bir garip olmuştu. hem ne trafiğiydi bu saatte ?

    aradım. annesi açtı telefonu. konuşamıyordu. ne oldu diye bağırdım ! neden sen açtın telefonu ! zeynep nerede ! nerdesiniz ! noluyor !
    kekeleyerek konuşuyordu. oğlum dedi tıkandı. Zeynep dedi.. ve o an gözlerim karardı.

    güneş battı. çiçekler soldu. kepenkler indi. ışıklar söndü..

    otobüsüne bir büyük vasıta çarpmış. o sırada yeni bindiği otobüsün en önündeymiş..

    kapıyı bile kapatmadan koşmaya başladım hastaneye doğru. ayakkabım bile yoktu ayağımda. gölgemden hızlıydım.
    hastane 15-20 dakikalık mesafedeydi evime. yakınımda kopmuştu kıyametim.

    ben daha o dakika vardım hastaneye. gözlerimin dolacak vakti bile yoktu. sonra onu gördüm. sedyede, başı örtülmüş halde. ufaktı demiştim hatırlıyosanız.. çok büyük bir çarşafa gerek kalmamıştı örtmek için. sedyenin bile tamamını kullanamamıştı. ah benim sarı saçlı güneşim, zeynep'im..

    meleğim ! dedim. öptüm. ama uyanmadı meleğim.

    iki yıl oldu.

    söylesenize, siz hiç hayat gayenizi kaybettiniz mi ?

    https://www.youtube.com/watch?v=zKA-SZ3vaAI
    47 ...