"bloody yeah!" diyerek en kısa ve öz tasviri yapılabilecek bir film.
intikam intikam sesleri arasında, usturanın o zarif inceliği ve parlaklığının arkasında bıraktığı kesik damarların müzik ile dans ettirilmesinin yanında bir hayatta kalma savaşı. görsel anlamda siyah tonun asaletini ve 18. yüzyıl sonları ingiltere'sinin eşsiz sokak görüntülerinin çok iyi kullanıldığı yapım.
depp ve Bonham Carter'ın, izleyiciye hayal olarak lanse edilen deniz kıyısı görüntüleri oldukça hoş. özellikle todd'un, hapishane giysisi menşeili olan elbisesi ve ebleh olarak uzaklara bakışı küçük bi çocuğu andırırken bi hayli eğlendim. son olarak spoiler verelim;
filmde ilk olarak adolfo pirelli'nin çırağı olarak gördüğümüz çocuktan başka hiçbir karakter hayatta kalmıyor. öyle bi kıyım ki, suretini sadece berber koltuğunda 20 saniye gördüğümüz 6-7 adam da çörek mi pasta mı neyim oldu. çörek pasta demişken, dev kıyma makinesi çok süper.