resmiyette kaybedilecek 7-8 ilin toprak parçasından başka hiçbir şey değildir. kürdistan kurulursa türkiye hiçbir şey de kaybetmez. aksine kaybı 7-8, kazancı ise 92-93'tür. kaybetmez kazanır bile.
görünürde ve gerçekte oralar çoktan kaybedilmiştir zaten. ama bizim keriz türkler hala buraların kendi ülkesinde yer aldığını düşünür. bir karış bile vermem ulan deyip sosyal medyada nah veririz tarzı paylaşımlarda bulunurlar. verdikleri en büyük tepki işte budur. sonra oralara giden öğretmenler, askerler, polisler öldürüldüğünde ah vah edip bunlara yaranmaz der dururlar. haberlerde duyduğu kaçakçılık, töre cinayeti, uyuşturucu ve otopark mafyacılığı haberlerine de kin kusar ama bunu hangi malum kişilerin yaptığını sorgulamazlar. ülkenin hapishanelerindeki çeşitli suçlardan hüküm giymiş insanların yarısından fazlasının da yine bu malum kesim olduğundan da bihaberdirler.
o bölgenin, öncesinde osmanlı'nın şimdi de türkiye'nin başına bela olan bir yer olduğunu, sert müdahalelerle geçici çözümler bulunsa bile 10 sene sonra yine başımıza bela olabileceğini bilmeyecek kadar da cahil ve tarih özürlüsüdür bunlar. kaçakçılık, siyasal islamcılık, törecilik, kürtçülük, yobazlık, tarikatçılık, anarşizm, terör, fuhuş, uyuşturucu, hırsızlık, beleşçilik, kundakçılık, yağmacılık ve diğer çoğu melanetin de ülkeye buralardan yayıldığını bilmeyecek kadar öküzdür bunlar. ortadoğunun dibinde, çevresine pislik yayan ve her yere yayılıp kirleten bu tümörden kurtulmanın tek yolu henüz diğer bölgelere metastaz yapamadan kesilip atılması ve ülkenin geri kalanının kurtarılmasıdır.
kürdistan kurulduğu gün türk milleti için bayramdır. sanılanın aksine bugün kürdistan'ın kurulmasını en çok da kürtçü kesim istememektedir. niye? çünkü adamlar türk milletindeki bölünme paranoyasını gördü. hele bazı ahmak türklerin bu ülke hepimizin, bu ülke asla bölünmeyecek demesi adamlara sevinç çığlıkları attıyor adeta. bu sayede kardeşlik ve bu vatan hepimizin ayağıyla adamlar artık kendilerinin olmayan her yere girip çıkıp hak iddia edebiliyorlar. 5-10 sene sonra çoğu şehrin kendilerine ait olduğunu iddia edecekler. artık istanbul, izmir, antalya, bursa, kocaeli gibi illerin çoğunda keke gettoları var. çoktan kendi kurtarılmış bölgelerini inşa edip sahiplenmeye başladılar bile.
tarihsel keke varlığının hiç olmadığı bölgelerin bile onlar tarafından ele geçirilip ülkemizin içine etmelerini istiyorsanız buyurun hala bunlarla beraber yaşayıp ayrılmak istemeyin. çünkü onlar da ayrılmak hiç istemiyor sizlerden emin olun. türkiye'nin kaymağını yemek, türkiyede beleşe ve rahat yaşam da çok hoşlarına gidiyormuş. hele bir karış bile vermem ulan, şehitler ölmez vatan bölünmez, bu ülke hepimizin deyip duran türkleri gördükçe kahkaha atıyormuş adamlar. oh heval eyiyiz vallaha gördün mü artık istanbuldan, izmirden, muğladan, antalyadan da ev alalım, yerleşelim, iş kuralım diyorlarmış.
doğu nasıl olsa bizim ama türkiye hepimizin, bizim de istanbulda, izmirde, antalyada, aydında hakkımız var lo deyip ama bakın şunları ekliyorlarmış devamında: batı hepimizindir hevval bak ama doğuya gelen türk mü? oo yassah lo! türklerin öğretmenlerini, polislerini, askerlerini keser, müsaade etmeyiz vallah diyorlarmış.
enayi ve aptal türklere keke belasıyla yaşamak müstehaktır! 10 sene sonra çok daha fazla kekeyle muhattap olmak durumunda kaldığınızda, ülkeyi iyice ortadoğu ülkesine çevirdiklerinde görürüm ben sizi bir de.