pavyonlar eskide kaldı artık.
şu an türkiye'de pavyon yok. emin olun ki yok arkadaşlar.
o son pavyoncular, o kuyruklu impalalarına binip hızla uzaklaştılar...
evet, 70'lerde vardı pavyonlar, 80'lerde vardı. 90'larda yozlaşmaya başlamıştı ama yine vardı.
işte bizler o 90'lı yıllarda son pavyonların, son demlerini yaşamış bir nesiliz hamdolsun ki...
2000'lerden sonra dijital dünyaya geçtik ve pavyonlar ve pavyon kültürü birden yok oldu.
günümüzün sözde pavyonları kürtlerin eline geçti. kirlendi, yozlaştı...
şimdinin pavyonları zaten pavyon değil, müzikhol...
eskiden pavyonlarda kadın satılmaz, pazarlanmazdı.
orospu çalışmazdı pavyonlarda, dünyanın en namuslu insanları olan konsomatris ablalar çalışırdı.
sana parayla değil, istediği için, hoşlandığı için verirdi.
istemezse de vermezdi. zorla değil ya amk?
konsomatrisler sizinle oturur, dertleşirdi pavyonda.
derdinize ortak olurdu kendi dertlerine bakmadan. ve inanır mısınız sizinle içki içerdi, gerçek içki, şimdiki orospuların içtiği meyve suyu değil. rakı içerdi konsomatrisler...
sonra da dostunun çelik jantlı şahinine biner evine giderdi kazandığı helal para ile.
ama işte 2000'lerden sonra kalmadı böyle delikanlı kadınlar.
eski konslar ısmarlarsanız içerdi.
şimdiki orospular ısmarlamasanız da içer, zaten vazifesi bu, orada olma amacı sizi kesmek, söğüşlemek.
ankara pavyonları vardı eskiden.
şimdi de var.
ama nerede eski ankara pavyonları. şimdinin ankara pavyonlarına dolmuş apaçiler yozgatlı, çorumlu ve çankırılı...
bursa'da köşk pavyon vardı, "gazino" olarak geçerdi.
sanatçılar gelirdi oraya.
ulan daha sovyetler yıkılmadan rus revüsü gelmişti köşk pavyona be. böyle elit bir mekandı işte pavyonlar...
racon vardı eskiden pavyonlarda.
delikanlılık, adamlık vardı.
en güzel giysiler giyilerek gidilirdi pavyonlara, saçlar taranır, jölelenirdi.
ha, öyle herkes kafasına göre gidemezdi pavyona. zaten herkesi de almazlardı.
illa sizi pavyona götürecek gedikli bir mahalle abisi tutmalıydı elinizden. zira pavyonlar ağır mekanlardı ve ağır olmayanların ağırlanamayacağı bir raconu vardı.
kişi ancak mahalle abisi ile 3-4 kere pavyona gidip usul adap öğrendikten sonra kendi başına pavyona gider, o zaman pavyon çalışanlarından gerekli saygıyı görürdü.
ya şimdi?
şimdi öyle mi?
cebinizde az para varsa usul, adap bilmişsiniz bir önemi yok.
hem paranızı harcarsınız, hem de bir bok yapamadan ayrılırsınız mekandan.
ama ya eskiden?
eskiden pavyona gittiğinizde verdiğiniz paraya değerdi. karşılığını alırdınız, eğlenirdiniz be...doyasıya eğlenirdiniz...
şimdi çok özledik o günleri.
masasındaki kadına başka masadan biri baktı diye cinayet işleyen abileri özledik.
mahallenin gençlerini elinden tutup mekana gtüren, racon öğreten, usul adap öğreten o abileri özledik...
belki hata bizde.
biz abilik yapamadık bizden sonra gelen nesile.
ve ne yazık ki onlar da yapamayacak abilik bir sonraki nesile.
böyle böyle bitecek.
bir değer, bir kültür yok olup gidecek. zaten yok oldu da...
özledik be abi.
bize "yakışıklı hoşgeldin" diyen büyük memeli ablaları özledik.
masalarda kadeh tokuştururken sanat müziği dinlemeyi, son derece modern ve düzgün tuvaletleri içinde şuh kahkahalarıyla bizleri mest eden kosnomatrisleri özledik...