doktor nazim bey

entry4 galeri
    3.
  1. ittihat ve terakki cemiyetini yöneten beş kişiden biridir. selanik doğumludur ve sebatayist olduğu yönünde iddialar vardır. hep perde arkasında kalan, ama bütün eylemlerinde imzası olan yöneticidir. mahalle mektebi ve rüstiye eğitim almış. istanbul askeri tıbbıye idadisi ne girmiştir. dönemin askeri tıp fakültesine devam ederken ittihadi osman-i cemiyetine girmiş, örgütün avrupa da yayın yapmasının daha rahat olması nediniyle seçilen bazı üyelerin avrupa ya yollanmasından mütevellit paris e kaçmıştır. sorbonne üniversitesi tıp fakültesine kaydolmuş, paris te ahmed rıza ile birlikte Osmanlı Terakki ve ittihat cemiyetini, isim değiştirmesi ile ittihat ve terakki cemiyetini kurmuştur. isminin ortaya çıkmasından korktuğu için cemiyetin başkanı ahmed rıza olmuş, yayın organı olarak meşveret i yayınlamaya başlamışlardır.

    ikinci abdülhamit in 1896 yılında ittihat ve terakki örgütünün darbe hazırlığında olduğuna dair istihbarat alması üzerine, osmanlı hükümetinin baskılarıyla paris hükümeti tüm komiteyi sınırdışı etmiş, belçika da eylemlerine devam eden örgüt, yine ikinci abdülhamit in ısrarlarıyla sınırdışı edilerek isviçre ye geçmiştir. burada, abdullah cevdet, tunalı hilmi gibi isimleri de örgüte dahil ettikten sonra, kaçak yollardan tekrar Paris e giriş yapmıştır.

    hürriyetin eylem ile dağlarda kazanılacağına karar vermesinden sonra izmir de bulunan orduyu selanik de bulunan ordu ile birleştirmek için çalışmalara başlamış, aranan isim olması nedeni ile tütüncü yakup ağa kimliğiyle izmir e yerleşmiştir. ikinci meşrutiyet ilan edilmesi ile, affedilmiş, maarif(kültür) bakanlığı görevi verilmiştir.

    31 Mart isyanı sırasına örgütün genel sekreteriyken, hürriyet ve itilaf fırkasının iktidar olmasıyla başlayan ittihatçı avı sırasında 9 Kasım 1912 de yunanistan da yakalanmış, tekrar iktidara gelen ittihatçıların çabalarıyla serbest bırakılmış ve yurda dönmüştür.

    savaş başlayana kadar tarafsızlığı savunan doktor nazım bey, almanya nın yenilmesinden sonra savaşa devam etmek gerektiği hususunda baskılar yapmış, anadoluya geçmek ve halkı örgütlemek amacında iken yurtdışına yollanmıştır. 1919 da hakkında ikinci kez idam kararı verilmiştir. ankara ya dönmek istediğini, faydalı olacağını atatürk e defalarca bildirmiş, atatürk tarafından kaale alınmamıştır. 1922 deki süikastten kurtuldukta sonra, ataürk ten af dilemiş, yurda girmesine izin verilmiştir.

    cumhuriyetin ilanından sonra siyasetten alini eteğini çekmesine rağmen, akarabası olan bakanlar ve mebuslar vasıtası ile örgütle bağını kopartmamıştır. 1926 da izmir de yaşanan süikast olayı sonrasında tutuklanmış, istiklal mahkemesinde yargılanmış, üçüncü kez idama mahkum edilmiştir. uğur mumcu nun da bir çok yazar a göre suçsuz olduğu halde, hakkında örgüt mensupları ile aynı evde olmaktan başka kanıt olmaması iddialarına rağmen, hakkında süikastte parmağının olduğuna dair kesin deliller de ortaya atılmış, hükümet üçüncü seferde kendisini affetmemiş 1926 yılı ağustos ayında idam edilmiştir.
    0 ...