sene 2000.
orta 2 deyim. kaç oluyo o ? 7 mi?
evet. yedinci sınıftayım.
tabi o zaman internet falan böyle yaygın değil.
saçmalama tabii ki en büyük zevkimiz internet cafede counter atmak.
ama evlere girmemiş henüz. daha doğrusu bizim eve girmemiş. girmiş de çıkmış.
1998 yılında almıştık bi bilgisayar. weezy mı ne boksa onunla bağlanırdık 56k hızla.
evi aradılar mı meşgul çalardı. sonra kol gibi telefon faturaları vs derken kaldırıldı pc. neysee.
ne diyodum evlere girmemiş henüz adsl .
o dönemler sevdiğim bi yakın arkadaşımla kaset değiş tokuşu yapıyoruz sürekli.
sikimdirik walkman'lere 5.000.000'luk * hoparlör bağlayıp; 20,000wattl'lik ses sisteminden şarkı dinliyormuş hissiyatı yaşadığımız dönemler.
ha ne diyodum? kaset değiş tokuşu yapardık. eminem'in albümü * vardı mesela severek dinlerdik. kurban ın ilk albümü vardı. hatırladıklarımdan. neyse çok paralı olduğum bi gün, gideyim güzel bi cd doldurayım dedim kendime. mp3 kavramını keşfetmiştim. kendinden vcd'li profilo marka 72 ekran bi televizyonumuz vardı. onda dinleyeceğim.
doldurdum içine kurban haluk levent teoman vs. bi baktım metallica diye bi klasör. (daha öncesinden pentagrama da aşinalığım var ama çok da dinlememişim fakat metallica komple yabancı bişey. bi kaç kere adını duymuştum sadece.)
açtım klasörü fareyi hiç oynatmadan random tıkladım black album açıldı. yine fareyi oynatmadan 5. şarkıyı tuttum attım.
adına bile bakmadan. bi baktım nothing else matters. onu da attım ayça sever diye *
neyse aldım cdyi dinliyorum sevdiklerimi. kurbandır vs.
20,000 wattlık ses sistemimden walkman'i çıkarıp, discman'imi taktım. hah şimdi oldu işte. daha güzel görünüyor.
neyse çok uzadı. random parça dinlerken bi şarkı başladı sitar ile. bilmiyoruz tabi o zaman sitar mitar.
ilk distortion'a girdi. kökledim son sesi. kuş sesi duymuş kedi gibi kulak kesildim.
ta ta ta ta dıınn dın dın dın... main riff girdi.
ulan koşasım var evin içinde. ne evi?! duvardan geçesim var. sokakları yakasım var. yok böyle bir şey....
...ve metallica efsanesi böylelikle hayatıma girmiş oldu.