öyleyse abdullah bin sa'd bin ebi şerh'in neden affedildiği merak konusudur.
şöyle ki kendisi osman bin affan'ın akrabasıydı ve vahiy katibiydi. sonra müşrik olup, kaçtı. mekke'lilere "muhammed bir yalancıdır. ben bana yazdırdıklarında bazı değişiklikler yapıyordum, sonra bana tekrar okuttuğunda yaptığım değişiklikleri fark etmiyordu bile" demiştir.
söz konusu şahıs kesin olarak öldürülmesi emredilenler arasındaydı. mekke fethedildiğinde akrabası osman bin affan'a sığındı ve onun tarafından peygamberin huzuruna çıkarıldı. peygamber özürlerine kulak asmadı, sessiz kalmakla yetindi. yanından çıkınca etrafındakilere "neden öldürmediniz?" diye sordu. etrafındakiler "işaret verseydin öldürürdük" dediler. peygamber "işaretle adam öldürtmek peygamberlere yakışmaz" diye yanıt verdi. sonuç olarak affedilmiş oldu.
abdullah bin sa'd bin ebi şerh ortada onca sağlam müslüman varken osman bin affan tarafından, halifeliği döneminde mısır valisi bile yapıldı ki valiliği bir çok olayın çıkmasına sebep oldu.
bilmem bu olaylar nasıl izah edilir? söz konusu şahıs sadece dinden çıkmamış, aynı zamanda peygamberin bir yalancı olduğunu, onu oyuna getirdiğini söylemişti!.. kendisi peygamberin vahiy katibi olduğu için dine verdiği zarar, kendi kafasına göre dini eleştirenlerin verdiği iddia edilen zararla bir tutulamaz. onlar sonuçta ne diyorlarsa kendi yorumlarıdır. oysa abdullah bin sa'd bin ebi şerh, ister doğruyu söylemiş olsun, ister yalan, birinci elden tanıklık etmiştir. yani inandırıcılığı dine muhalefet eden herhangi bir kişiden daha yüksek görülebilir. kaldı ki o dinden döndüğü zaman şimdi olduğu gibi yeryüzünde milyarlarca müslüman yoktu; müslümanların başarılı olup olamayacakları kesin değildi.
peygamberin onu sağ bırakması ve osman bin affan'ın büyük makamlara layık görmesinin izahı nedir? sıradan kişilerin bile dinden çıktıkları için öldürülmesi gerektiğini söyleyenler bunu açıklasın. peygamber mi hatalıydı, osman bin affan mı, yoksa ikisi de mi, yoksa mürtedlerin öldürülmesi gerektiğini söyleyenler mi?