Günün birinde istanbul ahalisinin gayet iyi bildiği metrobüs denen işkence aracında seyahat etmekteydim. Peşpeşe gelen metrobüs piyangosu ve son durakta binmiş olmam sayesinde gayet sakin bir ortam vardı. Velhasıl kelam körüğün başladığı noktadaki gidiş yönüne ters oturulan koltuğa çarşaflı bir hanım oturdu. Gayri ihtiyari koltuğa yerleşirken ayaklarını kaldırma ihtiyacı duydu bu hanım ve ayak bilekleri de bu sebeple iki üç santimetre kadar açıldı. Bu sahneyi gören hemen yanımda ki iki barzo arkadaşın konuşmasını hiç unutamam. Aynen aktarıyorum.
Barzo 1: *Şşş, abi gördünmü ya, tene bak bembeyaz.
Barzo 2: *Kaçar mı lan hiç, güneş bile görmemiş oğlumm
Barzo 1: *Bu nasıl s.kilir var yaaa, karanlıkta abajur gibi parlar a.ına kodumun karısı
Barzo 2: *istesek verir mi lan?
Akabinde gülüşmeler ve bir yığın fantazi.
Taş çatlasın iki üç santimetrelik ayak bileği görüntüsünden dağları delecek kıvama gelen erkekler var dışarıda, sen neyin kafasındasın arkadaşım? Mini etek giymek tecavüze davetiye çıkarmak yada onu haketmiş olmak değil. Diz kapağı görüp erekte olan orta okul talebesi gibi düşünmekten yorulmadınız mı?
Dünyada vajina diye bir şey var, insanlar seks de yapıyor, kadınlar dekolte de giyiyor. Bu yaşadığımız dünyanın varolan bir gerçeği. Buna alışmak lazım vesselam.