o suriyeli doğduğundan beri dilenci değildi

entry4 galeri
    4.
  1. yukaridaki örnek ve nice insanlarin rahat ve huzurlu bir ortamda yasarken; bir anda huzursuzlugun kol gezdigi kendi topraklarindan göc etme mecburiyetinde birakilmis milyonlarca insanin cekmis oldugu zulüm ve ciledir.

    - önce evini barkini terk ediyorsun. komsun, dostun, akrabalarin ve hatta aileni kaybediyorsun.
    - yol boyunca itilip kakiliyorsun. ölümlerden dönüyorsun. ac susuz kalmanin yani sira bir de epidemiyle bogusuyorsun.
    - bütün birikimlerini arkanda birakip yeni bir hayat kurmaya baska bir ülkeye göcüyorsun.
    - bu sefer de bu ülkenin insanlari seni istemiyor.
    - oradan da kacmaya calisiyorsun, bu sefer de o ülkenin devleti gitmene izin vermiyor.
    - kacabilirsen daha da uzaklara gitmek icin cabaliyorsun.
    - karsina bir sürü kanun, yasa ve özellikle duvarlari henüz örülmemis sinirlar cikiyor.
    - seni iceriye almiyorlar, icinde bulundugun ülke de disari göndermeye calisiyor. (bkz. avrupa´ya kacan suriyeliler)

    dünya insanisin ve dünyada yasamaya hakkin yokmus gibi. ülkeler sinirlari cekmisler ve o sinirlar icerisinde yasayanlar kendi dünyalarini kurmuslar. gelen her yabanciya uzayli muamelesi yapilmakta.

    insanligin son buldugu, vijdanin tükendigi, empatinin bittigi yere gelindiginde önyargilari sorgulamaya basliyoruz.

    ne demisler? yasamayan bilemez!
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük