Yalnızlık. Önceleri yalnızlığı ezelden beri tanıdığım bir arkadaşım zannederdim. Çevremdeki insanlara rağmen bu denli yalnız hissetmemi, onunla olan yakınlığıma yorardım. Uzun bir zaman o his, benimle yiyip içti, gezdi, uyudu, nefes aldı. Bir gün ben, aynaya baktım. Aynadaki yansımam o kadar farklıydı ki... Gözlerimi sarmalamış mor halkalar, başımın üzerinde kukla gibi duran, dökülmekten solmuş saçlar, titrek dudaklarım, kireç tutmuş yüzüm... Ve ben o an anladım ki, yalnızlık benim dostum falan değildi. Yalnızlık bendim. Her gün yanımda, benimle birlikte zannettiğim o lanet, hücrelerimin içinde geziniyordu. Beni ben yapıyordu o yalnızlık.
Ben, yalnız değildim.
Ben, yalnızlığın ta kendisiydim.