Atatürk ırkçı ise ırkçıyız, milliyetçiyse milliyetçiyiz, kısaca ne ise bizlerde oyuz!
Atatürk her şeyden önce evrimini tamamlamış, yani tam anlamı ile, her yönüyle insan gibi insan olabilmiş, karizma, onur, gurur, başarı, bilgi, birikim, dürüstlük, özveri, azim, içinde yaşadığı millete saygı, sevgi ve vefa duygusu, çağdaşlık, gelişme, ilerleme vb. bir çok kavramı aynı anda barındırabilen insan demektir. Son 1000 yıllık Türk tarihinde halkına en eşit ve adil davranan, halkına en çok bireysel hakkı tanıyan, halkı içinde en büyük fedakarlıkları yapmış Türk liderdir!
Böyle bir insanı tarif etmek için kullanılan kavram"Irkçı" ise Ne Mutlu Irkçıyım Diyene", hepimiz ırkçılıktan büyük mutluluk duyarız.
Atatürk'ün millet, devlet, halk, ulus, Türk gibi bütün kavramlara bakışı ve bunlarla ilgili söyledikleri gayet açık ve nettir. Hatta o kadar açıktır ki yarın öbür gün bir soysuz, vatansız, bayraksız tarikatçı, cemaatçi, şeriatçı, liboş, omurgasız tatlı su solcusu vb. bir göt çıkıp söylediği her bir kelimeyi, yaptığı her bir eylemi çarpıtıp demagoji yapacağını bildiği için, ağzından çıkan her bir kelime, cümle bilinçli söylenmiş, yaptığı her eylem planlanarak ve çok akıllıca hesaplanarak yapılmıştır.
Sağdan soldan yok Hasan böyle didi, Yok Bakkalın karısı Emine şüyle didi, Kasap Osman kahvede aha büle süledi vs. demek yerine, açın Atatürk'ün iddia ettiğiniz kavrama dair kitaplarını, yazılarını, beyanlarını, sözlerine, okuyup eylemlerine bakınız!
Anayasa da Türk Milleti kırk kere geçiyor! Sığıra, Öküze, koyuna, geri zekalıya vs. anlatır gibi en basite indirgenmiş hali ile anlatılıyor!
Türk kelimesinin iki anlamı vardır!
1-) Tüm Asya kıt'asında nüfusu en yoğun olan, diğer ırklar üzerinde üstünlük kurmuş, bugün mevcut olan bir çok millet ve ırkın temelini oluşturan, yeryüzünün en eski 2-3 insan ırkından bir tanesidir! (Irk kavramını açın bakın 20 sayfa yazmayalım AMK)
2-) Kökleri Osmanlı (Öncesinde Selçuklu, ilhanlı vb. bütün diğer Türk imparatorlukları/devletleri) imparatorluğuna dayanan, Balkanlar, Anadolu ve Mezopotamya yani Güney Asya (ingiliz'in kakaladığı isimle Orta doğu) bölgesinde yaşayan, büyün çoğunluğunun kökleri direkt olarak Sibirya kökenli Türk ırkına dayanan, diğer kısmı ise diğer millet ve ırklarla karışmış, aynı zamanda Türklerin tüm bu bölgeyi binlerce yıl yönetmesi neticesinde Mezopotamya'da yaşayan Rum, Ermeni, Laz, Gürcü, Çerkez vb. azınlık etnik gruplardan bugünkü Türkiye Cumhuriyeti devleti yani Anadolu'da yaşayan v bu devletin vatandaşlığına sahip olan insan topluluğuna yani Türk Cumhuriyeti devleti vatandaşlarına din, ırk, etnik köken, mezhep vs. göz etmeksizin "Türk" denir!
Gelelim kafatası muhabbetine!
Bu kafa tası olayını 90 sene geçmesine rağmen bilmeyene, bilip de anlamamazlıktan gelip işi demagojiye vurarak bundan faşistlik çıkarmaya çalışanların saçından tutup kafasını kaldırım taşına vura vura beynini dışarı çıkarmak istiyorum!
Nedir bu kafatası olayı?
Batılı bazı faşist, ırkçı gavatlar 18. ve 19 YY'da Beyaz ırk Yani Batılı ırk diye bir ırk yaratmıştır! Batılı/Beyaz ırkın (Yani Avrupalıların) diğer bütün ırklardan üstün bir primat olduğunu, diğer ırkların ise insanın geldiği primatlar'ın pek gelişememiş bir türü olduğunu iddia etmektedir. Kısaca Avrupalılar gelişmiş insan, diğerleri ise hala hayvandır!
Bunu ispatlamak için de başvurmadıkları yöntem kalmamıştır! Öncelikle insanlık tarihi yazılmaya başladı başlayalı her daim şemsiyeyi götlerine sokup açan Türklere düşmanlık yaratmışlardır! Çünkü orta Asyalı bir ırkın ta oradan kalıp Çin Seddin'den Avrupa'nın göbeğine, Sibiryadan Kuzey Afrika'ya kadar bütün bölgeyi binlerce yıl kontrol altında tutması , yüzlerce imparatorluk ve devlet kurması, Persler, Romalılar vb. bütün imparatorlukları ve en gelişmiş medeniyetlerin üstünden silindir gibi geçmeleri vs. hiç bir zaman kabul edemedikleri bir olaydır. Barbar, aşağılık ırk, gelişmemiş vb. dedikleri Türklerin Roma gibi gelmiş geçmiş sözde en gelişmiş imparatorluğu yeryüzünden silmesi Hunlar, Göktürkler, Moğollar, Timur, ilhanlı, Osmanlı vb. anormal güçte ve büyüklükte imparatorluklar kurarak yüzlerce milleti, etniği, dini vs. bünyesinde bulundurarak idare edebilmeleri vb. bir çok sıra dışı işi de başarması anormal gelmiştir.
Hele hele 300 yıl boyunca hızla çökmüş ve sonunda batıya boyun eymiş, teslim olmuş, tamamen dağılan Osmanlının Dağıldı, yıkıldı, yok oldu, Türkler Anadolu'dan sürüldü dendiği bir dönemde Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya çıkıp Çanakkale gibi bir zafer kazanması, peşinden bir de Kurtuluş Savaşı zaferleri sonrasında imkansız koşullarda, akla hayale gelmeyecek zorluklarla, 10 yıl gibi bir sürede ingiltere, Almanya, isviçre vb. gelişmiş ülkelerden dahi çok daha çabuk büyüyen, gelişen ve ekonomik şartların gelişmiş ülkelerde dahi düştüğü bir dönemde sürekli yüksele, ordusu bir anda Avrasya'da en güçlü ordulardan biri olan bir ülke kurması Batılılarda fazlasıyla şaşkınlık yaratmıştır.
Üstüne deli gibi arkeolojik kazı yapmaya başlamışlardır! hatta Avrupalıların Asya'da gelen ayrı bir beyaz ırk olduğunu ispatlama peşine düşmüşlerdir. Ancak nereye bir kazma vurdularsa oradan üstünde Türk yazan bir eser, Türk adı geçen bir yazıt, kısaca ne buldularsa Türk çıkmıştır! Tabi bu öncesinde Türklere düşman olan bir çok arkeolog, Tarihçi, Bilim Adamı vb. nin Türklere saygısının bir anda artması ve Türklerle ilgili binlerce eser yazmasına neden olmuştur!
Kafatası ölçümü de Batılıların Beyaz Irkı farklı ve üstün bir Tür olarak gösterme çabasını ispatlamak için yapılmıştır!
Batılıların tarihi bu şekilde çarpıtmaya çalışmaları Avrupalı Beyazlar dışında bütün insanlığı aşağılık ve gelişmemiş bir varlık olarak görmesi Atatürk'ü son derece rahatsız eden bir durum olmuştur.
Osmanlının iyice dağılacak hale geldiği dönemde Selanikli Türk bir ailenin çocuğu olarak doğması, Türklere karşı yapılan bir çok aşağılama vb. yaşadığı olay da tarihe olan merakını artırmıştır!
Haliyle ömrü dünyada ne kadar tarihçi varsa (Yazlı en eski tarihi eserlere kadar) okumadığı kitap kalmamıştır (Bkzn: Atatürk'ün okuduğu kitaplar) din, ırklar, milletler, medeniyetler vb. bütün alanlara ilgi duyduğu gibi bunlarla ilgili bilim adamı derecesinde çalışmalar yapmıştır. Dönemin dünyaca ünlü bilim adamlarının Atatürk için "Tarihteki gelmiş geçmiş tek bilim adamı lider/devlet adamı" dediği gayet iyi bilinir!!!
Türkiyede de tarih, arkeoloji vb. bilim dallarında bir çok araştırma merkezi, akademi, Üniversite vs. kurdurduğu gibi sayısız çalışma yaptırmıştır.
Tarih anlayışı da 15-20 bin yıl gerisini hedefleyecek kadar geniş olduğu gibi, tarihte gidile bilen en eski medeniyetlere kadar araştırmaya çalışmıştır! (Türk tarihinde aynı şekilde bu kadar bilgi birikim sahibi olan, bilim adamı denecek vasıflarda ve tarihe bu kadar meraklı olduğu gibi bu kadar da araştıran 2. Kişi de Fatih Sultan Mehmet'tir. Çok iyi bir savaşçı, general, devlet adamı, Halk Adamı, çok zeki bir insan olduğu gibi bir o kadar da aydın, entelektüel, bilgili, eğitimli, sanatkar bir insandır. Atatürk'ün Fatih hayranlığı da bilinir)
Haliyle Atatürk Türk milleti ile ilgili ne söylediyse bunu laf için söylememiştir, hepsi bilimsel ve mantıklı bir temele dayanır! Bu devletin ismini Türkiye Cumhuriyeti devleti, Halkına da Türk Milleti demesi de keyiften, canı istediği için, Türklere iyilik yapayım, Türkleri öveyim vs. çabasından değil, bilimden ve mantıktan kaynaklanır!
Kafatası ölçümü evet bu dönemde yapılmıştır! Bunu Türkiyede yapanların amacı da bazı gavatların iddia ettiği gibi Türkleri yüceltip kürt, çerkez, ermeni, gürcü, laz, rum vb. ni aşağılamak değildir!
Maksadı Batılıların, Avrupalı Beyazları üstün ve farklı bir ırkmış gibi gösterme çabalarının asılsız olduğunu kanıtlayacak, köklerinin Asya'dan insanlık var oldu olalı o güne kadar (bugün de dahil) aralıksız şekilde göçen farklı ırklardan geldiğini, Beyaz/Avrupalı denilen milletlerin bir birleri ile hiç bir bağı olmayan bir çok ırktan olduğunu, bunların içerisinde büyük bir kitlenin bire bir Orta Asya Türk kavimlerinin içinden çıktığını, yani Anadolu ve Orta Asya'da o gün yaşayan (Bugün de) Türklerle akraba olduklarını ispatlamak, ayrıca kafa tasına göre ırk belirlemenin mantıksız olduğunu ispatlamak vb. bir çok amaca yöneliktir!
Yani kafa tası ölçümünü ırkçılıktan değil tam tersine ırkçı faşistliğe karşı yapmışlardır!
Açın okuyun AMK! Yapılan bütün çalışmalar, bunların amacı, ortaya koyduğu sonuçlar vs. her şey kabak gibi ortada. devlet sırrı değil bu konuda bir sürü kitap var.
