sömürgeci avrupa devletleri tarafından sınırları çizilmiş ülkelerdir. çocukluğumda atlasa bakarken, ne kadar da gözüme hoş gelirdi afrika, sanırdım ki herşey sınırları gibi düzgün, sanırdım ki herşey çok net.
ama sınırlarını kendilerinin çizmediğini, belki de sınır gibi bir dertlerinin olmadığını öğrendiğimde çok üzülmüştüm. aynen; toprağa bağlı, aç ve susuz olarak yaşamaya mahkum edildiklerini öğrendiğimde olduğu gibi veya avrupa ve amerika'da köpek ile cırcır böceği arasında bir statüde yaşadıklarını veya eskiden çok kullandığım zenci sözcüğünün bir hakaret olduğunu veya sudan'da, ruanda'da, darfur'da, kenya'da kimlerin iç savaş çıkartıp sonra geçip karşısına izlediklerini veya açlıktan ölmek üzere olan afrikalı çocuğun başında duran akbabanın fotoğrafını çekenin umarsızlığını ve yine fotoğrafçının ülkesine döndüğünde vicdan azabından intihar ettiğini veya o fotoğrafı kullanıp yardım toplayan dayanışmaya vakıf olamayan yardım vakıflarının mevcudiyetini öğrendiğimde üzüldüğüm gibi.
ve daha fazla üzülüyorum, medeniyetlerinin yanı başında milyonlarca afrikalı'nın açlıktan, susuzluktan iç savaşlardan öldüğünü yarım dakikalık haberler esnasında öğrenip sadece 'aa ne kötü olmuş' diyip bir sonraki haberde unutanların olduğunu gördüğümde. aynen o insanlar gibi şimdi sadece bir tane entry girip, vicdanımı rahatlatacağımı sandığım için daha çok üzülüyorum.
ve özür diliyorum afrika, insanlığımdan utanıyorum.