özellikle yalnız kaldığımda aklıma gelen ve keşke öğrenmeseydim dediğim hede.
Çocukluğumdan beri ben de çoğu türk sünni müslüman ailede olduğu gibi hayali bir arkadaş ve onun görevlendirdiği insan çerçevesinde hayatın anlamıyla tanıştım. beni gören, koruyan bu varlığı ben göremiyor ve dokunamıyordum. aynı anlattıkları '' öcü'' ler gibi ışığı yakınca kayboluyor, ben korkunca geri geliyordu.
bugün 23 yaşındayım ve tabi farkındayım ki öcüler, cinler, periler, ejderhalar sadece insanların hayalgücünde yaşayabilir. insan kendisi bir tanrı değildir. lakin bütün tanrıları o yaratmıştır vesaire...
insan bazen de araştırdıkça ve öğrendikçe üzülüyor. mesela kalbin sevgiyle alakasının olmadığını, sadece kan pompalamaya yaradığını bilen insan bir daha nasıl o hevesle aşık olabilir? hem biliyoruz ki aşk insan bedeninin üreme kaygısıyla salgıladığı biyokimyasal bir tepkimedir.
işte bu yüzdendir ki ingiliz atasözü ignorance is bliss(cehalet erdemdir) bana çok mantıklı geliyor. madem atıf yaptık son sözü efsane kitap / filmin yazarı, soyadı ezbere yazılamayan chuck palahnuik'e bırakalım : şimdi bütün gerçeği öğrendim ve geri dönüşü yok. oysa bir zaman cahillik sonsuz mutluluktu.