adını her duyduğumda anılarımdaki hayal dünyasının en nadide yerinde olan kapısı açılır birden. jenerik müziğindeki o sihirli ses eşliğinde akıp giden belki sıradan ama o zaman için büyüleyici görüntüler bize çocukluk yıllarımızdan kalan tatlı çörekler gibidir. bir karakış gününde ilk defa karla tanışmış bendenizin gece herkes uyurken benim dışarı çıkıp karla oynamam akabinde üşüyerek koşa koşa yorganın altına girip hali hazırda açık olan televizyonda ilk defa gördüğüm parlement sinema kulübü pazar gecesi sinemasını sunar sözündan sonra başlayan korkutucu film sanırsam batmandi. hatta jack nicholsonun pudralı yüzünün ekranda pis pis sırıtmasından çok korkmuştum.