Aşkın tarifini yapanlara ayaklarım dolaşarak geçip bir kenara oturmam gerekiyor sanırım. Rahatsız olmayın bir kaç cümle laf edip kalkıcam. Ha bu mu rahatsız ediyor sizi asıl? Neden aşkın ne olduğunu biliyor musunuz yoksa? Milyarlarca insanda biliyorsa boş konuşmaya gerek yok diyorsunuz yani. Haklısınız bi bakıma. Aşkın en güzel yanlarını yaşamadım. Hep hayaliyle dolandım durdum. Aşkın gölgelerinde güneşten korunurken aşkın güneşin ta kendisi olduğunu fark etmem ve güneşin batmasını sonradan fark etmiş olmam benim hatam. Günlerdir bekliyorum diyecem ama bir günün geçmesi için güneşin tekrar doğup batması gerekmez mi? Güneşsiz günler içinde yaşıyor olmam çok kötü olsa gerek. Yavaş yavaş ısınan sudaki kurbağalardan bi farkım yok sanki. Aşık olduğumu sanıyorum ya da olacağımı sanıyorum. Ayran gönüllü biriyim olsa olsa. Köpüklü ayranlardan olsam bari, çok severim köpüklü ayranı. Birazcık ekşi olacak ki boğazdan geçerken ayran içtiğin belli olacak. Her güzel kıza gönül kaptırıyor olmamdan belkide bu ayran gönüllülüğüm. Sahi ya cidden her güzel kıza aşık mı oluyorum acaba? Aşk mı bu be, saçmalıyorum sanki ya da bana öyle geliyo. insanları anlamak için insan önce kendini anlaması gerekiyor sanki. Yoksa ben herkesi anlarım ama daha kendimi bilr bilmiyorken bana darılmalarına anlam veremiyorum. Yok yok iyiyim. Hiç bu kadar iyi olmamıştım. Ya da olmuştum bilmiyorum ama şu an süper hissediyorum. Keşke bir kaç arkadaşım olsaydı da bana hadi üçkagıtçı uyu ve ayıl demezdi. Benimle konuşurdu belki. Hayat hiç acımıyor dimi. Amcasının yiğenimiyim ki bana ayrıcalık tanısın.
Neyse boş konularla kafanız bulanmasın. Gecenin bu yarisinda kaldiysa biseyler.