sözlük yazarlarının itirafları

entry163155 galeri video563 ses32
    128826.
  1. sözlük naber? görüşmedik herhalde uzun süredir. hele bu başlıkla çok uzun süredir görüşmedik birkaç sene olmuştur. son sayfalarına yazanlar benden 5-6 nesil sonradır herhalde yani. niye yazıyorum şimdi? yılın bitimine 77 gün varken bu yılın hayatımın en büyük dönüm noktalarından biri olduğunu fark ettim. öyle dedim yazayım buraya.

    yılın başında ilk kez bir profesyonel tiyatroda çalışmaya başladım. büyük yönetmenlerle üniversite tiyatrosunda çalışma şansım olmuştu ama ilk kez bunu gerçekten profesyonel bir ortamda yaptım. hayran olduğum yönetmenden oyununun rejisini doğrudan dinledim, hayran olduğum oyuncuları en yakından izlemeye başladım sahnedelerken. onlarca tiyatrocuyla kuliste oyun muhabbeti yaptım, afife adaylığı kutladım. dahası bu işten çok cüzi de olsa para kazanmaya başladım. hem tiyatro ortamının içinde bulunmak hem de az da olsa ek gelir almak şahane oldu.

    bütün sene televizyona dair yazdım. yabancı dizi, yerli dizi, program... okunan, bilinen bir yerin kadrosunda üstelik. liseden ya da daha öncesinden beri tanıştığım ama yıllardır konuşmadığım kişiler "her gün okuduğum yerde senin imzanı gördüm, hemen yazarlara baktım gerçekten senmişsin" falan yazdı. götüm kalktı. televizyon yazmayı daha da sevdim. bu yazılardan biri radikal'de de yayınlandı. hani artık ana akım diyemesem de radikal'e annem akrabaların arasında epey hava basmış diyorlar.

    profesyonel güreşin ne olduğunu hiçbir zaman yazma gereği duymamıştım çünkü bunu yazabileceğim mecralar zaten bu işin ne olduğunu bilenler tarafından takip ediliyordu. ilk kez bir televizyon sitesinde bunu yazma şansına eriştim. yazdım, yayınlandı ve okundu. artık twitter takipçilerimden daha azı bana uzaylı muamelesi yapıyor.

    geçen yıl çektiğim ilk kısa filmimi tamamladım. hep yazan, çok yazan biri olarak kendi senaryomu çekip bir de bunu epey kişiye göstermek epey heyecanlıydı. hala o filmin ekmeğini yiyorum.

    ilk kez tiyatro rejisi yaptım. sadece asistanlık olsa da metin takibi, çalışma ve düzeltme konusunda epey tecrübem oldu.

    bir yaz boyunca istanbulda hayatta kaldım. aileden hiç para almadan üstelik. eylül ayı geldiğinde kendimle gurur duyuyordum.

    üniversiteye girecek öğrenciler için rehber olarak tercih danışmanlığı yaptım tercih zamanı. çocuklardan çok ailelerle uğraştım. derece yapıp, tercih kısmında ailemin değerlendirmelerini siklemeyebileceğim bir konumda liseden mezun olduğum için sevinçliyim. çocuğun annesi, bababası, halası, eniştesi, babanesi ve dedesi danışmanlık için geliyorlar, çocuk yok. çok şükür.

    pınar karşıyakayı şampiyon yaptım. çevremdeki herkesin gerçekten bildiği şekilde ne zaman izlesem geri düşen karşıyakayı, play-off boyunca en kritik maçlarda izlemeyip, twitter bile açmayıp galip çıkarttım. bugün ilk euroleague maçımıza özel plan yaptım yine, maç sırasında twitter'a bile bakmayıp oyun oynuyordum. barcelona'yı dağıttık. sanırım tüm maç günlerinde aynı şeyi yaparsak euroleague de kazanacağız.

    tiyatro ve yazmayla birlikte en büyük tutkum hocalıktı. sonunda eğitmenliğe başladım. amatör bir atölyede temel kameraönü oyunculuk dersi veriyorum. sanırım kendimi en ait hissettiğim yer orası. şimdiye kadar çok plan yaptım, bozdum kariyerimle ilgili ama sanırım son kararımı verdim. hiç bu kadar emin olmamıştım.

    böyle ya şimdilik. yılın son 77 günü neler gösterir, görmek lazım ama bakalım.

    edit: bir de lindsey stirling'i canlı izledim. platonik aşkım 10 metre ötemde phatom of the opera'yı çaldı, roundtable rival'ı çalarken dans etti. hayatımda asla unutmayacağım bir gün seçmem gerekirse kesinlikle bu olur. başarı değil ama ultra bir şey.
    11 ...